Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenerek "Şimdi ben bu zata açıkça meydan okuyorum, cesaretin varsa, korkak değilsen, vandal değilsen, ödlek değilsen senin havuz medyanda gel birlikte 15 Temmuz'u tartışalım" ifadelerini kullandı.
'TERÖRÜ DESTEKLEYENLERE NASIL LANET OKUMAYIZ?'
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- (Öğretmen Necmettin Yılmaz'ın öldürülmesiyle) "Teröre nasıl lanet okumayız? Terörü destekleyenlere nasıl lanet okumayız? O öğretmenin şahsında bütün öğretmenlerin başı sağolsun. Siz bedel ödüyorsunuz, evlatlarımız için. Bu kardeşimiz hepimizin onuru, hepimizin gururudur.
'15 TEMMUZ İLE 20 TEMMUZ'U AYIRACAĞIZ'
- Ülkeyi yöneten dedi ki; "Sokaklarda adalet aranmaz". Sokaklarda demokrasi aranıyor. Adalet yoksa, devlet mi olur? İki 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz'u, sarayın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuz'unda onlar mücadele etti. Onların mücadelesi hakkın, insanlığın mücadelesidir, demokrasi mücadelesidir. Halkın 15 Temmuz'u başımızın üzerinde. Bir de sarayın 15 Temmuz'u var. 20 Temmuz'da sivil darbeyi gerçekleştirdiler. İkisini birbirinden ayıracağız.
'DEVLETİN SIRLARI FETÖ'YE TESLİM EDİLİYOR'
- İbrahim Kaboğlu'nun FETÖ ile ne ilgisi var. Sarayın savcısı Cumhuriyet'in savcısı olamaz. Nasıl bir düzendir bu. Manisa'daki milletvekiline Ankara'da suikast düzenleniyor ve devletin bütün sırları FETÖ terör örgütüne teslim ediliyor. Onlar tek adam rejiminden söz ediyorlar.
'İYİ, HİÇ KONUŞMAYALIM'
- TBMM'ye içtüzük getirmişler. İyi hiç konuşmayalım, kapatın muhalefeti. AK Parti'nin bir siyaset akademisi var, dersler veriliyor. 10. dönem ders notlarından; "Ayrıca siyaset sadece demokratik yollardan yapılmaz, kendi politikalarınızı yürütmenize engel olabilecek muhalefeti fiziken ortadan kaldırmak, hapsetmek de siyasi faaliyetin kapsamı içinde görülmektedir."
- Bu namuslu savcılar nerelerdedir diye sormak istiyorum. Siyaset akademisinde öğretiliyor. Barışçıl yollarla olmaz diyor. Hapsedeceksin diyor. KHK'larla FETÖ terör örgütü ile mücadele değil. Şimdi hükümetin gündeminde yine ben varım. Referandumda ben vardım, Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu.
'KORKTUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYORUM'
- 15 Temmuz darbe girişimi bütün boyutlarıyla aydınlansın diyorum. O kızıyor, ben yine sakin bir sesle diyorum ki, Meclis'in yetkilerini iade edin, bana yine kızıyor. Kurunun yanında yaş da yanmasın diyorum, nankör diyor. Ben hukuk devletini savunuyorum, o diktayı savunuyor. Oysa ben onun çok korktuğunu biliyorum.
- 15 Temmuz davetiyelerini bile 3 sefer değiştirdiler. Kim değiştirdi, TBMM Başkanı. Tek adamın talimatı üzerine değiştirdi. O kişi TBMM'nin başkanı değil, sarayın emir kuludur. Meclis'te konuştum hepsinde şafak attı. "Niçin bunları anlatıyorsun diyorlar."
'ÖDLEK DEĞİLSEN HAVUZ MEDYANDA TARTIŞALIM'
- Bütün konuşmalarını benim üzerime inşa ettiler. İstediğin kadar kumpas kur, yolundan dönen namerttir. Şimdi ben bu zata açıkça meydan okuyorum, cesaretin varsa, korkak değilsen, vandal değilsen, ödlek değilsen senin havuz medyanda gel birlikte 15 Temmuz'u tartışalım. Sarayın esiri olan o zata, sevgili kardeşim, korkak değilsen, ödlek değilsen, vandal değilsen çık karşıma, çık. Kim doğruları söylüyor, kim söylemiyor millet öğrensin."