Cumhuriyet gazetesi yazarı Bursalı: Hukuki kararlar değil, siyasi kararlar söz konusu

Dün hakim karşısına çıkan Cumhuriyet gazetesi yazar, yönetici ve çalışanlarının olduğu davada bulunan Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, yargı üzerinde büyük bir siyasi baskı olduğunu belirterek baskı altında ezilen yargının doğru bir karar veremeyeceğini söyledi. Bursalı, “Hukuki kararlar değil, siyasi kararlar söz konusu” dedi.

Cumhuriyet gazetesinin 11'i tutuklu 17 çalışanı dün mahkeme önüne çıktı. Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı dünkü dava ile ilgili izlenimlerini Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a aktardı:

‘FETÖ'CÜLÜKTEN SUÇLAYACAK KADAR KOMİK İDDİALARLA DOLU BİR İDDİANAME'

"Burada önemli olan iddianame. Savcı ne tür bir suçlama yöneltiyor? Bu davanın açılmasında ana etken hazırlanan iddianame. İddianameyi incelediğiniz zaman hukuki hiçbir taraf görülmeyeceği gibi suçlamaların da komik, yasalarla ilişki kurulamayacak bir şekilde olduğunu görüyorsunuz. ByLock sahibi insanların Kadri Gürsel'e (Cumhuriyet gazetesi yazarı) mesaj attıklarını söylediler. Yani Gürsel'i FETÖ'cülükten suçlayacak kadar komik iddialarla dolu bir iddianame söz konusu."

"Oradaki iddianamenin meselesi arkadaşları orada 9 ay içeride tutabilmenin gerekçesi" diyen Bursalı "Öyle büyük zırvalıklarla dolu suçlamalar yap ki bunlar tutuklanma konusu olsun. Mahkeme, ‘Ciddi iddialar var' deyip tutuklayabilsin. Tutuklanması konusunda en tepeden yapılan konuşmaların gereğini yerine getirebilsin" şeklinde konuştu.

Bursalı, "Bu savunma 5 gün sürecek. İlk günü geride bıraktık. Cumaya kalmadan bitebilir. Mahkemenin kararına gelecek sıra. Karar vermeyecek bir durum yok ortada" dedi ve ekledi:

‘HEPSİNİN SERBEST BIRAKILMASI LAZIM'

"Yargı üzerinde büyük bir siyasi baskı var. Bu baskı altında ezilen yargının doğru bir karar vermesi beklenemez. İddianamelerin, içeride tutulmaların en büyük nedeninin yargı üzerindeki baskı olduğunu düşünüyorum. Hukuki kararlar değil, siyasi kararlar söz konusu burada. Ama geldikleri nokta bitti artık. Şu noktada hepsinin serbest bırakılması lazım. Tahliyelerin başlaması lazım."