'İHANET DEĞİLSE GAFİLLİK'
''Terör örgütleriyle mücadele eden Türkiye'yi eli kana bulaşmış bir katille aynı masaya oturtmak heves ve densizliği, eğer ihanet ve işbirlikçilik değilse kesinlikle gafilliktir."
'ZALİM ESAD'LA GİDİLECEK YER YOK'
Milli bekanın savunulmasının kararlı ve tavizsiz ölçüde sürdürüldüğünden söz eden Bahçeli, şöyle devam etti: "İdlib'de oluşturulan gözlem noktaları da bu kapsamda görevini başarıyla icra etmektedir. Suriye'nin geleceğinde ise tek söz sahibinin Suriye halkı olduğu asla unutulmamalıdır. Ve de zalim Esad'la gidilecek hiçbir yer yoktur, olamayacaktır."
Türkiye, Rusya ve İran'ın katılımıyla 7 Eylül'de Tahran'da gerçekleşen toplantıyı anımsatan Bahçeli, 'İdlib'de Rusya ve Suriye rejiminin sivil halkı tehdit eden saldırıları durdurması yönünde bir kararın alınmamış olmasının, Tahran Zirvesi'nden istenen sonucun tam anlamıyla çıkmadığını gösterdiğini' söyledi.
'ERDOĞAN'IN ATEŞKES ÇAĞRISI ÖNEMLİYDİ'
"Televizyonların canlı yayınladığı Tahran Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın İdlib'de yaşayan sivil halkın zarar görmemesi ve Türkiye'ye yönelik muhtemel bir göçün başlamasının önüne geçilmesi için yaptığı ateşkes çağrısı önemlidir, değerlidir. Kaldı ki, 20 Eylül 2018 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulunda alınan kararlar da son derece yerindedir, doğrudur, desteğimiz tamdır" dedi.
'Gerek İdlib gerekse de Suriye'nin diğer bölgelerinde yapılan operasyonlarda sivil halkın can güvenliğinin korunmasının, Türkiye'nin hazmedemeyeceği göç dalgasının önüne geçilmesinin acil bir ihtiyaç olduğunu, Türkiye'nin yeni bir göç akının üstesinden gelemeyeceğini' savunan Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Soçi'de gerçekleştirdiği görüşmeden çıkan mutabakatın, hem Türkiye hem de bölge açısından memnuniyet verici olduğunu dile getirip şöyle devam etti:
'PKK'NIN AKDENİZ KORİDORUNA ENGEL'
"İdlib çatışmasızlık bölgesine düzenlenen saldırıların durdurulması hususunda Rusya Federasyonu'yla varılan uzlaşma müspet bir sonuçtur. İdlib'de oluşturulan 20 kilometrelik güvenli bölge Suriye'den gelebilecek muhtemel göç dalgasını kaynağında engellemiş ve İdlib halkının huzuru için kapı aralamıştır. Sonunda ve şimdilik İdlib'de yaşayan sivil halk rahat bir nefes almıştır. Görünen budur. PKK/YPG terör örgütlerinin Akdeniz'e şirret ve zehirli koridor açma emeli daha da zorlaşmış, daha da engele takılmıştır. Suriye'deki barış ve huzur arayışlarına önemli katkılar sağlanmıştır."
Soçi Mutabakatı'nda alınan kararların, dünya kamuoyuna net mesajlar verdiğini kaydeden Bahçeli, "Tahran Zirvesi'nde görüş ayrılığı olduğu spekülasyonu son bulmuş, Cenevre'de yapılacak görüşmeler için Türkiye'nin eli güçlenmiştir. Rusya'nın askeri müdahale ile yapmaya çalıştığını, Türkiye diplomatik girişimler sonucunda sağlamıştır. Türkiye, Suriye'nin istikrarı için samimiyetle mücadele ettiğini bir kez daha ilan etmiştir" diye konuştu.
'DEVLETLER ARASI KRİZ İÇİN KAYNAMA NOKTASI'
Soçi Mutabakatı'nın hemen ardından Suriye'de Rus uçağının vurulması ve 15 asker kaybının yaşanmasının dikkatlerden kaçmadığını belirten Bahçeli, şunları söyledi:
"Görünen odur ki Suriye'deki vahim süreç devletler arası bir kriz için kaynama noktasına ulaşmıştır. ABD ise her ne kadar İdlib için alınan bu kararı desteklediğini ifade etmiş olsa da ve YPG'nin Menbiç'in bir parçası olmayacağını söylemiş bulunsa da terör örgütlerine yaptığı silah desteğini hala kesmemiştir. ABD gerçekten bölgede kalıcı barış ve istikrar istiyorsa terör örgütlerinin hamiliğini yapmaktan vazgeçmelidir. Anlaşıldığı kadarıyla ABD'nin Suriye'de siyasi istikrar diye bir derdi yoktur. ABD'nin amacı kaostur, krizdir, siyasi buhrandır. Üstelik bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütüyle işbirliği yaparak samimiyetsizliğini açıkça göstermiştir."
Teröristlerin sınır ötesinin hangi bölgesinde bulunursa bulunsun imha edilmesi gerektiğini savunan Bahçeli, "Hangi isim altında yer alırsa alsınlar kafaları koparılmalıdır. ABD'nin kurnazlığı hiçbir fayda etmeyecek ve kahraman Mehmetçik teröristlerin inlerini başlarına yıkmaya devam edecektir'' dedi.
'IRAK TERÖRİSTLERİN İMHA EDİLMESİNDEN NİYE RAHATSIZ?'
Irak'ın Türkiye sınırı boyunca asker konuşlandırmasının ise dikkat çekici olduğunu söyleyen MHP lideri, "Irak, teröristlerin imha edilmesinden neden rahatsızdır?","Irak'ın sınırlarımız boyunca asker konuşlandırmasında ABD'nin rolü var mıdır?" sorularını yöneltti. Bu soruların cevaplarının aynı zamanda bölgesel istikrar açısından kimlerin samimiyetle mücadele edip etmediğinin de delili olacağını ifade etti.
MHP lideri, marttaki yerel seçimlerle ilgili 'Cumhur İttifakı'nın şuuruyla temellenmesini ve teminini hedeflediğimiz' ifadesini kullanıp şunları söyledi:
'ÜÇÜNCÜ SAYFA HABERLERİ' ÜZERİNDEN GÖZDAĞI
"Milletimizi içten çürütecek, geleceğini karartacak, kaos ve kriz aşılayacak her türlü sosyal, siyasal ve ekonomik tahribatın karşısında set olacağız, buna müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda gazete ve televizyonların adeta özendirici nitelik taşıyan, suça tevessül kapısını aralayan üçüncü sayfa haberlerine de dikkat etmesini yararlı görüyoruz. Toplumda artan şiddet sarmalını yaymaktansa konunun uzmanlarının bir araya gelip çözüm önerileri sunmasının sosyolojik ve psikolojik açıdan daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Kadına şiddet, istismar, eşitsizlik gibi yüz kızartıcı gelişmeler ülkemiz için bir beka meselesi olduğunu dün söyledik bugün de tekrarlıyoruz. Bu sorunun ertelenmesi, geciktirilmesi, savsaklanması çok ciddi mahsurlara yol açacaktır. Bu sorumluluk hepimizin omuzlarındadır."