‘ABD hem YPG'yi hem Türkiye'yi kullanmaya çalışıyor'

Uzun süredir Türkiye'ye yönelik silah satışını bloke eden ABD'nin 3.5 milyar dolar değerindeki Patriot hava ve füze savunma sistemlerinin Türkiye'ye satışına onay verme hamlesini, güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, Sputnik'e değerlendirdi.

Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alımına yönelik olarak politik baskı uygulayan ABD'den şaşırtıcı bir hamle geldi. Bir süredir F-35 savaş uçağı ve Patriot hava savunma sistemleri dahil bir grup önemli silahın Türkiye'ye satışını bloke eden ABD, 3.5 milyar dolar değerindeki Patriot hava ve füze savunma sistemlerinin Türkiye'ye satışına onay verdi. ABD'den gelen bu hamlenin anlam ve amacını, güvenlik uzmanı ve eski asker Abdullah Ağar, Sputnik'e değerlendirdi.

‘WASHINGTON, TÜRKİYE'Yİ KENDİ EKSENİNE ÇEKMEYE UĞRAŞIYOR'

ABD'nin bu hamlelerle Türkiye'yi kendi eksenine çekmeye çalıştığına işaret eden Ağar "ABD, Türkiye'ye karşı hem bir cezalandırma tutumu hem de ‘Biz ne yapıyoruz' şeklinde bir sorgulama içerisinde. Türkiye'nin üniter yapısı tehdit eden bir bölücü terör örgütünü partner olarak seçen ABD ayrıca, Türkiye'yi FETÖ ve diğer radikallerle olan mücadelesinde yalnız bırakıyor. Bütün bunlar olurken ABD, Türkiye'nin ihtiyacı olan Patriot ve F-35'leri sürekli pazarlık konusu yapıyor. Böylece Türkiye'yi kendi istediği eksene çekmeye çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE, KİMSEYE MAHKUM OLMADIĞINI GÖSTERDİ VE BÖLGESEL İŞBİRLİKLERİNİ DERİNLEŞTİRDİ'

ABD'nin Türkiye'ye silah satmayışının ABD açısından da olumsuz sonuçlar doğurduğuna değinen Ağar "Bu sürecin sonucundaTürkiye'nin başka arayışları ortaya çıkıyor. Başka eksenlerle işbirliği derinleşiyor. Jeopolitik bir sapmaya sebebiyet veriyor. ABD, Türkiye'yi ‘terbiye etme' girişimlerinde bulunsa da Türkiye Amerika'ya mahkum olmadığını gösterdi. Türkiye, Suriye karasalında Rusya başta olmak üzere bölgesel bir takım aktörlerle işbirliği geliştirdi. Türkiye sadece onunla kalmadı; S-400'ler başta olmak üzere nükleer enerji, enerji nakil hatları ve diğer silah sistemleri konusunda çok ciddi angajmanlara, işbirliğine, arayışa girişti. Hem doğrudan temin hem teknoloji transferi hem de teknolojik paylaşımı gibi çok farklı şeyler ortaya çıkmaya başladı. ABD, bu sürecin sonucu olarak Patriot satışına izin verdi" ifadelerini kullandı.

‘ABD, RUSYA İLE TÜRKİYE'NİN İLİŞKİLERİNİN ZENGİNLEŞMESİNİ ENGELLEMEYİ AMAÇLIYOR'

ABD'nin kendisi açısından stratejik önemdeki Türkiye'yi kaybetmekte olduğuna değinen Ağar "ABD, Avrupa'nın güvenliğini Türkiye olmadan sağlayamayağını düşünüyor. Öte yandan S-400, S-300, S-200'lerden Amerika'nin geçmesinin mümkün olmayacağı bir kalkan oluşuyor. Türkiye, ABD için çok önemli bir geçitti, o geçidi de kaybettiğinin farkında. Ancak ABD, Türkiye'yi kendi ekseninde tutmaya çalışacak. Yani —Putin'in ifadesiyle- Türkiye'nin Rusya'yla ilişkilerinin zenginleşmesini ve derinleşmesini engellemeye çalışacak" dedi.

Türkiye'nin alternatifsiz olmadığını ve bunun farkında olduğunu söyleyen Ağar "Ama açıkçası dünyanın jeopolitik haritasının değişmesiyle ilgili çok önemli bir güncedeyiz. Yani aslında biz Suriye'yi, Fırat'ın doğusundaki alanları konuşurken dünyanın jeopolitiği ile ilgili çok önemli bir şeyden bahsediyoruz. Dünyanın yeniden dizayn edilmesiyle ilgili çok önemli kilit taşlarını yerinden oynattı" ifadelerini kullandı.

‘WASHINGTON, HEM YPG/PKK'YI HEM DE TÜRKİYE'Yİ KULLANMAYA ÇALIŞIYOR'

ABD'nin "onurlu bir ortağa uygun davranmadığına" değinen Ağar "ABD ‘Hem YPG/PKK'yı hem de Türkiye'yi kullanırım' diyor. Aslında ABD'nin hep yaptığı şeyin, havuç sopa, vaadetler, jestler üzerinden Türkiye'yi kendi hedef ve menfaatleri doğrultusunda kullanmaya çalışmak olduğunu düşünüyorum. Onurlu bir ortaklık, stratejik işbirliğinden ziyade böyle bir şey kullanıyor. ABD'nin Türkiye'ye bakışında arıza var gibi geliyor bana. Çünkü onurlu bir ortaklık üzerinden bir üslup, işbirliği üretmiyor. Bir şekilde proxy devletmiş gibi davranmaya çalışıyor. Bu yaklaşımı değiştirmesi gerek" diye ekledi.

Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.