“Cezayir, 1830 yılında Fransa tarafından Osmanlı’dan alınarak sömürgeleştirilmiştir. Fransa, Cezayir’de en baskıcı ve sert rejimlerinden birini kurmuş ve siyasal bağımsızlığa dair hiçbir emare bırakmamıştır. 19. Yüzyıl’da pek çok sömürgesinde yer yer özerk yapılar kuran Fransa, Cezayir’de yerli halkı tebaa olarak görmüş ve hiçbir şekilde yerel yönetim uygulamasını tesis etmemiştir. Bu tarihsel süreç içerisinde Fransız yönetimi, Cezayir’de Arapça ve Berberice yerine Fransızca’yı dikte etmiş, misyonerlik faaliyetleri güderek halkı Hristiyanlaştırmak için baskı kurmuş, işgale karşı direnen kabilelerin arazilerine el koymuş ve bu arazileri Fransa’dan gelen Hristiyan nüfusa tahsis etmek suretiyle Cezayir’de yaşayan demografik yapıyı değiştirmeyi hedeflemiştir.
'FRANSA HÜKÜMETİ TARAFINDAN PLANLI OLARAK YOK EDİLMİŞLERDİR'
II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 8 Mayıs 1945'te Fransızlar, Cezayir’in Setif ve Guelma kentlerinde bağımsızlık yanlısı gösteriler yapan 45 bin Cezayirli sivili sistematik bir şekilde öldürmüştür. Setif ve Guelma’da başlayan toplu infazlar, Cezayir’in bağımsızlığını kazandığı 1962 yılında kadar sistematik olarak devam ettirilmiş ve çok sayıda Müslüman Cezayirli planlı olarak Fransa Hükümeti tarafından yok edilmiştir. Setif ve Guelma katliamları başta olmak üzere, 1945’ten 1962’ye kadar süren Fransız saldırılarında 1 milyonun üzerinde Cezayirli planlı ve sistematik olarak acımasızca öldürülmüştür”
'BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SOYKIRIM TANIMINA UYUYOR'