Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Türkiye’den Yunan adalarına her gün yüzlerce göçmenin geçtiğini ama iki ülkenin bu konuda birbiriyle irtibata geçemediğinden şikayet etti.
Miçotakis, Avrupa’nın Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeleri mülteci ve sığınmacılar için uygun bir park noktası olarak gördüğünü söyledi.
Yunan liderin bu ifadelerini Sputnik’e değerlendiren Liatsos, “Başbakan Miçotakis, Ankara ve Atina arasında olması gereken koordinasyon olmadığını, ama bunun sorumlusunun da büyük ölçüde Avrupa olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.
Avrupa Birliği’nin (AB) gözlerini kapatıp, sığınmacı sorununu görmeyen ve sorunun sadece Türkiye ve Yunanistan’ı ilgilendiriyormuş gibi yapan devekuşu rolünü oynamaması gerektiğini kaydeden gazeteci, “Yunanistan ve Türkiye, tek başlarına sığınmacı sorununu çözemez. 2015 yılı, bu sorunu sadece Türkiye ve Yunanistan olmak üzere iki ülkenin çözemeyeceğini tüm dünyaya gösterdi. Bu sorun çok daha geniş ve tüm AB’yi ilgilendiriyor. AB ise hiçbir şey yapmıyor ve göçmen krizini çözmek için genel tedbirler almıyor. Evet, Yunanistan’da yeni, çok daha rahat kamplar inşa edilecek ama aslında bunlar yine de rezervasyon ve getto olacak” ifadelerini kullandı.
Suriye’deki savaş bitmeden sığınmacı sorununun kaybolmayacağını söyleyen Liatsos, bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
"Göçmen krizinin patlak verdiği 2015’ten bu yana son 4 yıldır, AB sorunun parayla çözümlenebileceğini göstermeye çalışıyor. Ama bu böyle değil. Evet, onlar 6 milyar euro sözünü verdi, ama çok daha fazlasına ihtiyaç varken çok daha azı verildi. AB, parayla geçiştirmek ve bu iki ülkeyi sorunla baş başa bırakmak yerine Türkiye ve Yunanistan ile görüşmelerin ve genel eylemlerin doğru ayarını yapılmalı."
Göçmen krizinin her iki ülke için toplumsal öneme dikkat çeken Liatsos, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ve Yunanistan için sığınmacı sorununun çok acil olduğunu anlamak lazım, toplum tüm seviyelerde gerildi ve ne yapacağını bilmiyor. Bazı adalarda sığınmacıların sayısı yerel halkın sayısından fazla. Bu durumdan çıkış yolu var. Ama Brüksel’deki yetkililer, çözüm yollarını sadece Yunanlarla değil, Türklerle de görüşmeli, ortak eylem mekanizmasını aramalı ve nasıl bulacağını düşünmeli. Hayat, para verip “kamplar yapın” demenin çözüm olmadığını gösterdi. Avrupa’nın kafasını kaldırıp gerçek tabloyu görmesi ve harekete geçmesi gerekiyor. Bu sorun bir günde hallolamaz, çok toplantıya ihtiyaç olacak, ama zaten başka yol yok."
