Lavrov: Rusya, Suriye'de BMGK kararı temelinde güç kullanıyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova'nın Suriye'de, bu ülkenin topraklarında tavizsiz bir şekilde terörle mücadeleye karar veren BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararında yer alan taleplere uygun olarak güç kullandığını ifade etti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bugünkü Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkez binasında gerçekleştirdiği basın toplantısında, ABD ve diğer NATO ülkelerinin Afganistan'dan çekilme kararı sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Lavrov, yaptığı açıklamada, "Ne yazık ki, ABD ve diğer NATO ülkelerinin birliklerinin aceleyle çekilmesi, bunun sonuçları kavranmadan gerçekleşti. Oysa bildiğiniz gibi bunun sonucu, Afganistan'da çok sayıda silahın kalması oldu. Hepimizin bu silahların yapıcı olmayan amaçlarla kullanılmadığından emin olmak istediğimiz ortada" ifadelerini kullandı.

Taliban'ın, başta IŞİD olmak üzere terör örgütlerine karşı mücadelede ilan ettiği kararlılığa her türlü destek vereceklerini söyleyen Lavrov, Taliban'ın terörle mücadelenin yanı sıra, geniş kapsamlı hükümet kurma sözünü verdiğini anımsatarak, "Şimdi muhtemelen önemli olan bu vaatlerinin yerine getirilmesi. Yapılan ilk adım, geçici hükümetin kurulması oldu. Bu hükümet elbette Afgan toplumunun etnik, mezhepsel ve siyasi açıdan tüm paletini yansıtmıyor" dedi.

Taliban hükümetinin uluslararası düzeyde tanınması konusuna da değinen Lavrov, şöyle devam etti: "Taliban'ın uluslararası arenada tanınması konusu şu aşamada kimseler tarafından gündeme getirilmedi. Yeni büyükelçi tayiniyle ilgili talep geldiğinde tam olarak bu ilkeden hareket edeceğiz."

'Rusya, Suriye'de BMGK kararı temelinde güç kullanıyor'

Öte yandan Suriye'nin kuzeybatısındaki duruma ilişkin açıklamada bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, "Suriye'de, bu ülkenin topraklarında tavizsiz bir şekilde terörle mücadeleye karar veren BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararında yer alan taleplere uygun olarak güç kullanıyoruz" diye konuştu.

Rus bakan, "Rusya, teröristlerin İdlib gerilimi azaltma bölgesinden yaptığı saldırılara tahammül etmeyecek" değerlendirmesini yaptı.

'Kırım'daki seçimlere yönelik eleştiriler, diplomatik profesyonelliğin olmayışından kaynaklanıyor'

Kırım'da yapılan Duma seçimlerine ilişkin eleştirileri değerlendiren Bakan, Türkiye'nin bu konuda endişeyi dile getiren, seçimi kınayan tek ülke olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm bu gürültüyü iki nedene bağlıyorum: İlki, 5 yıl önce Duma seçimleri düzenlendiğinde hiçbir ülke bu türden açıklamalar yapmadı. En azından seslerini hiç bu denli yüksek biçimde çıkarmadılar. Şimdi bu konuya sarılmalarının; Kiev'de gerçekleştirilen sözde Kırım Platformu'yla birlikte, dikkatleri (Ukrayna) Devlet Başkanı (Vladimir) Zelenskiy liderliğindeki Kiev’in, bu ülkenin doğusundaki çatışmanın üstesinden gelinmesi, bölgenin yeniden imarıyla ilgili Minsk Anlaşmalarındaki yükümlülüklerini rezil bir şekilde batırmış olmasından başka yana çekme çabası olduğunu düşünüyorum. Bunu yapmalarının ikinci nedeni diplomatik profesyonellik yoksunluğu; bu, diplomatik, dış politika profesyonelliğinin olmayışından kaynaklanıyor. Zira profesyoneller, Kırım konusunun sonsuza dek kapandığını çok iyi biliyor."

'Nükleer güçler arasındaki hiçbir savaş kabul edilemez'

Büyük ülkeler arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygıya dayanmasını ve hiçbir zaman nükleer savaşa geçmemesini istediklerini belirten Lavrov, şunları söyledi:

"Putin ile Biden'ın genel olarak nükleer savaşın kabul edilemez olduğunu teyit etmeleri iyi oldu. Ancak ben; büyük ülkeler, nükleer güçler arasında her türlü savaşın kabul edilemez olduğunu düşünüyorum, çünkü nükleer çatışmaya dönüşme riski çok büyük."