Narışkin: Batı, elektromanyetik dalgalarla insan beynini kontrol etmeye çalıştı
© Sputnik / Mihail Mokrushin
/ Abone ol
Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin, Batılı ülkelerin SSCB döneminde elektromanyetik dalgalarla insan beynini kontrol etme konusunda çalışmalar yaptığını söyledi.
Russia Today (RT) televizyonuna demeç veren Narışkin, Küba'daki ABD'li diplomatların 'akustik saldırılara' maruz kaldığına dair haberler hakkında konuştu.
Narışkin, "Sovyet bilimsel ve teknik istihbaratında bu alanda çalışmaya başladım. Bundan dolayı bu bilimsel araştırma alanıyla ilgilendim ve o zaman bile Batı'nın elektromanyetik dalgalarla insan zihnini kontrol etmek ve davranışlarını etkilemek de dahil insan beynini nasıl etkileyebileceğini aktif olarak araştırdığını biliyorum" ifadelerini kullandı.
2016 ve 2017'de Küba'daki, 2018'de ise Çin'deki ABD'li diplomatlarda 'Havana sendromu' belirtileri görüldüğü belirtilmişti. Bu konuda ABD basınında Moskova'ya sıkça suçlama yöneltilirken Rusya Dışişleri Bakanlığı iddiaların tamamen saçma ve tuhaf olduğunu vurgulamıştı.
Narışkin, "Sovyet bilimsel ve teknik istihbaratında bu alanda çalışmaya başladım. Bundan dolayı bu bilimsel araştırma alanıyla ilgilendim ve o zaman bile Batı'nın elektromanyetik dalgalarla insan zihnini kontrol etmek ve davranışlarını etkilemek de dahil insan beynini nasıl etkileyebileceğini aktif olarak araştırdığını biliyorum" ifadelerini kullandı.
2016 ve 2017'de Küba'daki, 2018'de ise Çin'deki ABD'li diplomatlarda 'Havana sendromu' belirtileri görüldüğü belirtilmişti. Bu konuda ABD basınında Moskova'ya sıkça suçlama yöneltilirken Rusya Dışişleri Bakanlığı iddiaların tamamen saçma ve tuhaf olduğunu vurgulamıştı.
'ABD istihbaratının koronavirüsün menşeiyle ilgili raporu profesyonellikten uzak'
Narışkin, ABD istihbaratının koronavirüsün menşeiyle ilgili raporunun profesyonellikten uzak olduğunu, zira raporda politize edilmiş değerlendirmeler yer aldığını söyledi.
"Kısa bir süre önce, ABD istihbarat topluluğu koronavirüsün menşeiyle ilgili çok muğlak, politize edilmiş değerlendirmeler içeren bir rapor yayınladı. Elbette bu, istihbarat için normal değil ve profesyonellikten tamamen uzak" diyen Narışkin, bunun ABD istihbarat topluluğunun faaliyetlerini politize etmeye yönelik çabaların yol açtığı krizin bir sonucu olduğunun altını çizdi.
Rus istihbaratının da koronavirüsün menşei konusunu takip ettiğini ancak virüsün laboratuvarda üretildiğini gösteren hiçbir kanıt elde etmediklerini belirten Narışkin, "Bu nedenle biz, bence bilim dünyasının büyük bölümünün bağlı kaldığı, virüsün doğada oluştuğuna ilişkin görüşe bağlıyız" ifadelerini kullandı.
ABD istihbarat servislerinin koronavirüsün menşei hakkındaki bulgularını özetleyen belgenin gizliliği kaldırılmış bir versiyonu, 27 Ağustos'ta ABD istihbaratı tarafından yayınlanmıştı. Belgede, ABD istihbarat servislerinin virüsün menşei konusunda ortak bir sonuca varmadığı ve görüşlerinin hala farklı olduğu belirtilmişti.
Belgede, ABD istihbarat topluluğunun, Çin hükümet yetkililerinin hastalık ortaya çıkmadan önce yeni virüs hakkında bilgi sahibi olmadığı ve ABD istihbaratının Çin'in yardımı olmadan koronavirüsün menşeine ilişkin nihai bir açıklamayı büyük olasılıkla yapamayacağı kaydedilmişti.
"Kısa bir süre önce, ABD istihbarat topluluğu koronavirüsün menşeiyle ilgili çok muğlak, politize edilmiş değerlendirmeler içeren bir rapor yayınladı. Elbette bu, istihbarat için normal değil ve profesyonellikten tamamen uzak" diyen Narışkin, bunun ABD istihbarat topluluğunun faaliyetlerini politize etmeye yönelik çabaların yol açtığı krizin bir sonucu olduğunun altını çizdi.
Rus istihbaratının da koronavirüsün menşei konusunu takip ettiğini ancak virüsün laboratuvarda üretildiğini gösteren hiçbir kanıt elde etmediklerini belirten Narışkin, "Bu nedenle biz, bence bilim dünyasının büyük bölümünün bağlı kaldığı, virüsün doğada oluştuğuna ilişkin görüşe bağlıyız" ifadelerini kullandı.
ABD istihbarat servislerinin koronavirüsün menşei hakkındaki bulgularını özetleyen belgenin gizliliği kaldırılmış bir versiyonu, 27 Ağustos'ta ABD istihbaratı tarafından yayınlanmıştı. Belgede, ABD istihbarat servislerinin virüsün menşei konusunda ortak bir sonuca varmadığı ve görüşlerinin hala farklı olduğu belirtilmişti.
Belgede, ABD istihbarat topluluğunun, Çin hükümet yetkililerinin hastalık ortaya çıkmadan önce yeni virüs hakkında bilgi sahibi olmadığı ve ABD istihbaratının Çin'in yardımı olmadan koronavirüsün menşeine ilişkin nihai bir açıklamayı büyük olasılıkla yapamayacağı kaydedilmişti.
