AP: Rusya iddialarına kanıt soran gazeteciler, Biden yönetiminden 'Bize güvenin' yanıtını alıyor

ABD merkezli haber ajansı Associated Press (AP), on yıllardır yapılan yalan açıklamalar nedeniyle ABD hükümetlerine güvenenlerin sayısının giderek azaldığına dikkat çekti. AP, gazetecilerin Rusya'nın Ukrayna'ya saldıracağı gibi iddialara kanıt gösterilmesini istediklerinde Beyaz Saray'dan "Bize güvenin" yanıtını aldıklarını belirtti.

AP yazarı Chris Megerian, gazeteciler olarak, ulusal güvenlik gelişmelerine dair dramatik iddiaları destekleyecek 'kanıt' sunulmasını istediklerinde Başkan Joe Biden yönetiminden "Bu konuda bize güvenmelisiniz" yanıtı aldıklarını duyuran bir analiz kaleme aldı.

Beyaz Saray'ın, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırma bahanesi yapmak üzere 'yanıltma harekatı' planladığını neye dayanarak öne sürdüğünü açıklamadığına dikkat çeken Megerian, "Washington, Suriye'de IŞİD lideri Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi'ye yönelik operasyon sırasında sivillerin, ABD özel kuvvetleri tarafından değil de, Kureyşi'nin intihar bombasıyla öldürüldüğünü nereden bildiğini de açıklamıyor" dedi.

Trump yönetimi gibi Biden yönetiminden de sorgulayan gazeteciyi suçlama taktiği

AP yazarı, özellikle Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki ve Dışişleri Sözcüsü Ned Price'a atıfla 'sözcülerin böyle sorular sordukları için muhabirleri dış odakların propagandasını sorgusuz sualsiz benimsemekle ve hatta hainlikle suçlamasıyla Biden yönetiminin tepkisinin iyice aşındırıcı hal aldığını' dile getirdi.

Irak'ın kitle imha silahları yalanı unutulmadı

Şeffaflığın olmaması nedeniyle Washington'un güvenilirliğiyle ilgili halihazırda tükenmeye yüz tutmuş rezervleri zorladığını belirten Megerian, geride kalan on yıllarda evlilik dışı ilişkilerden Irak'ın işgaline gerekçe gösterilen kitle imha silahlarının bulunamamasına kadar her konuda söylenen yalanlar, aldatmacalar ve hatalar nedeniyle güvenilirliğin iyice azaldığının altını çizdi.

Looking for evidence? Trust us, Biden administration says | AP News https://t.co/2c2PH7DLU7

— Charles Sheehan (@CSheehanAP) February 5, 2022

Taliban'ın jet hızıyla Afganistan'ı ele geçirmesi fiyaskosu

Megerian, özellikle Afganistan'da hakimiyetin Taliban'a ne kadar hızlı bir şekilde geçeceğinin tahmin edilememesinin ardından istihbarat ve askeri meselelerle ilgili konularda ABD yönetimine karşı 'artan bir şüpheciliğin' söz konusu olduğunu vurguladı.

Pennsylvania Üniversitesi Annenberg Kamu Politikası Merkezi Direktörü Kathleen Hall Jamieson da Biden yönetiminin geçmişte doğruluğu kanıtlanmayan açıklamalar yaptığını söyledi.

'Gazetecilerin soruları hayat memat meselesi'

"Kabil güvende değildi. İHA saldırısında siviller öldü. Basın, 'Bunu nereden biliyorsun' diye sorduğunda işini yapıyor" diyen Jamiesoni, Psaki ile Price'ın sorular karşısında gazetecilerin hainlik yaptığını ima eden tepkiler vermesini, 'tümüyle uygunsuz' diye niteledi. "Bunlar gazetecilerin rolünün daha da önemli olduğu vakalardır, zira ABD ordusunun öldürücü güç kullanması ve Avrupa'da savaş çıkması potansiyeli çok önemli meselelerdir" vurgusunu yaptı.

AP muhabirinden maske düşüren soru

Son dönemde sözcülerle gazetecilerin atıştığı vakalara pek çok örnek var. Örneğin geçen hafta Dışişleri Sözcüsü Ned Price'ın 'Rusya'nın Ukrayna’yı işgal etmeye gerekçe göstermek üzere sahte bir saldırı videosu hazırlayabileceğine dair ellerinde bilgi olduğu' iddiasına karşı AP muhabiri Matthew Lee "Kanıtınız var mı" sorusunu yöneltti. Price'ın "Daha demin sundum" yanıtına, Lee "Hayır, sadece bir dizi iddiada bulundunuz" karşılığını verdi.

'Sivil ölümlerinin sorumlusu IŞİD mi, ABD mi' sorusuna 'hain' reaksiyonu

Yine geçen hafta Suriye'de IŞİD liderine yönelik operasyonla ilgili NPR muhabiri Ayesha Rascoe, "Yaşanan olaylara ve sivillerin başına gelenlere şüpheyle yaklaşan insanlar olabilir" ikazını yaptığında, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, "ABD ordusunun tersine IŞİD'in doğru bilgi sağladığını mı söylemek istiyorsunuz" tepkisini gösterdi. Rascoe, "Demek istediğim, ABD, sivillere ne olduğu konusunda her zaman açık sözlü olmadı" yanıtını verdi.

I was the reporter who asked about whether the U.S. would provide evidence to back up statements about a suicide bomb. https://t.co/7a03ahStZz

— Ayesha Rascoe (@ayesharascoe) February 3, 2022

Take our word for it is not an adequate response by a long shot, especially not with the extensive track record of misdirection and cover up that the US government has had with regards to these types of operations. pic.twitter.com/AxkFmII0K8

— Sam Stein (@samstein) February 3, 2022

This question, by @ayesharascoe, is a basic, fundamental, professional question reporters commonly ask of anyone. To reply “believe me, or believe ISIS” is not an answer. This country has tried war on the “You’re with us or against us” model, and it didn’t work then either. https://t.co/KZP3lRkvRx

— Steve Inskeep (@NPRinskeep) February 3, 2022

'Kanıtlanana dek inkara devam et' politikası

Bir diğer vaka da ABD ordusunun Afgan başkentinde 10 sivilin canını alan İHA saldırısının önce yalanlanıp sonra doğrulanması. 29 Ağustos 2021'de kaydedildiği ve gizliliğinin kaldırıldığı belirtilen 25 dakikalık video New York Times (NYT) tarafından paylaşılınca, ocak ortasında ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) saldırıda sivil ölümlerini kabul edip videoyu bizzat yayımlamak zorunda kalmıştı.

Daha önce ABD Başkanı Joe Biden, IŞİD militanlarının hedef alındığını savunmuşken, Pentagon, 10 sivilin hayatını kaybettiğini doğrulamış ve ölenlerin ailelerine tazminat ödeneceğini açıklamıştı. Saldırıda 2 yaşındaki kızını ve 9 akrabasını kaybeden Emel Ahmedi, Fransız haber ajansı AFP'nin "Öfkeli misiniz" sorusu karşısında "Elbette. ABD, bir çocuğunu kaybetseydi nasıl olurdu? Onların tepkisi ne olurdu? Allah bunun öcünü alır" demişti.