Destici'den sahipsiz köpek sorununa ilişkin öneri: Gerekirse Atatürk'ün 1932'deki tamimi uygulansın

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, sahipsiz köpek sorununa ilişkin, "Çok açık ve net söylüyorum, gerekirse ilk başta bütün bu şeylerin önüne geçmek için Atatürk'ün 1932'deki tamiminin uygulamaya geçmesini de buradan önerdiğimizi ifade ediyorum" dedi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Eskişehir'de bir otelde düzenlenen basın toplantısında, Türkiye'de son günlerde artan köpek saldırıları olduğunu, sahipsiz köpeklerin savunmasız kişilere saldırdığını hatırlattı.

'Bazı belediyelerimiz, yöneticilerimiz birkaç sözde hayvan hakları savunucularının yaygaralarına teslim olmuşlardır'

Bu hadiselerin bir kısmının ölümle, bir kısmının ağır yaralamalarla sonuçlandığını kaydeden Destici, bunun son örneğinin Ankara'nın Keçiören ilçesinde yaşandığını kaydederek, "Yeryüzünde Allah tarafından yaratılmışların en şereflisi insandır. Dolayısıyla öncelik insandır, insanı korumak olmalıdır. Bunun için bugüne kadar maalesef bazı belediyelerimiz, yöneticilerimiz bu konuda birkaç sözde hayvan hakları savunucularının yaygaralarına teslim olmuşlardır. Maalesef insan hayatı burada tehlikeye atılmıştır ve halen atılmaya devam etmektedir" diye konuştu.

''Atatürk'ün onayı ile bıçak gibi kesilmiş'

Meselenin sadece bugünün ya da bu yılların meselesi olmadığına dikkati çeken Destici, 1932 yılında Atatürk'ün onayı ile köpeklerle ilgili bir tamim yayımlandığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1932'de bu problemler yaşanmış ve Atatürk'ün onayı ile bıçak gibi kesilmiş. Gereği yapılmış. Bugün de mutlaka ama mutlaka bunun gereğinin yapılması gerekiyor. Tabii o döneme göre bizim imkanlarımız şimdi daha fazla. Biz ne diyoruz? Direkt o tamim gibi sahipsiz olanların hepsi itlaf edilsin demiyoruz. Sahipsiz olanlar toplansın. Bir hayvan barınağında bunlar muhafaza edilsin ve canları korunsun. İşin bir de başka bir boyutu var. Maalesef bu kapitalist dünyada bu kan emiciler, vatandaşın cebini soyanlar, buradan da fırsatçılık yapıyorlar. O da nedir? Bir köpek maması sektörü var. Bunlar satışlarına ve kazançlarına devam etmek için bu köpeklerin varlığından çok memnunlar. Hatta bilerek köpeklerin doğurganlıklarının arttırıldığı da söyleniyor. Bazı sözde hayvan hakları savunucularını da kullanarak aynen köpekleri besledikleri gibi onları da besleyerek onlara savunmalarını yaptırıyorlar. Orada kazançlarına kazanç katarak devam ediyorlar."

'Biz öncelikle insan hayatının yanındayız'

Konunun etraflı bir şekilde görüşülmesi, gerekirse mecliste bununla ilgili bir araştırma komisyonu kurulması gerektiğini vurgulayan Destici, "Olay güzelce araştırılarak, bütün bu iddialar orada incelenerek bir düzenleme yapılmalı ve bununla ilgili gerekirse bir yönetmelik, o da yetmiyorsa mutlaka yasal bir düzenleme yapılmalıdır diye düşünüyoruz. Biz öncelikle insan hayatının yanındayız. Özellikle çocuklarımız ve kadınlarımız çok korkuyor. Bütün insanlarımızın bu köpek saldırılarından korunmasını, bununla ilgili ivedi önlemlerin alınmasını buradan bir kere daha ifade ediyoruz. Çok açık ve net söylüyorum, gerekirse ilk başta bütün bu şeylerin önüne geçmek için Atatürk'ün 1932'deki tamiminin uygulamaya geçmesini de buradan önerdiğimizi ifade ediyorum" ifadelerini kullandı.

İsrail'in Filistin'e yönelik hunharca saldırılarının devam ettiğini ve bu saldırılarda hayatını kaybeden masum insan sayısının 18 bine ulaşmış durumda olduğunu belirten Destici, bu katliamların sorumlusunun İsrail kadar Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olduğunu kaydetti.

ABD'nin İsrail'e silah ve bomba yardımı yapmaya devam ettiğini söyleyen Destici, "Maddi yardım yapmaya devam ediyor. Bununla da yetinmiyor. En son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bir insani ateşkes çağrısı yaptı. Bu konsey 15 ülkeden oluşuyor, 5 daimi üyesi var. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya, bunlardan birisi veto ettiğinde bu kabul edilmiyor. Burada da bu çağrı, ABD'nin vetosuyla karşılaştı. İngiltere çekimser kaldı. 13 ülke kabul etmesine rağmen bir ülke veto ettiği için bu kabul edilmedi. Onun için bizlerin, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve dünyadaki bu sisteme itiraz eden bazı cesur siyasetçilerin sözlerinin bu düzene karşı olmalarının ne kadar haklı olduğu burada da bir kez daha meydana geldi" diye konuştu.

'Bu ücrete mahkum bırakılırsa asgari ücretli haksızlık olmaz mı?'

Asgari ücrete geçen yıl verdiği teklifle hem ocak ayında tem de temmuz ayında 2 kez zam yapıldığını anımsatan Destici, sözlerine şöyle devam etti:

"Yüksek enflasyon devam ediyor. Yıl sonu enflasyon beklentisi 65-70 arası. Önümüzdeki 2024 yılıyla ilgili enflasyon beklentisi de yüzde 50 civarında. Peki enflasyonun yüzde 50 ve üzeri olacağı bir ülkede asgari ücret, yılda bir kere sadece ocak ayında tespit edilir, bir yıl boyunca asgari ücretli bu rakama, bu ücrete mahkum bırakılırsa asgari ücretli haksızlık olmaz mı? Onun aldığı para enflasyon karşısında erimez mi? Eksilmez mi? Zaten en düşük çalışma maaşından bahsediyoruz. Onun için enflasyon tek haneli rakamlara inene kadar enflasyon, ülkemizde yılda en az 2 kez tespit edilmeye devam etmelidir. Bundan hiç kimse taviz vermemelidir."

Asgari ücret artışının enflasyon artışı ve bunun üzerinde bir refah payı ile birlikte 15 bin lira seviyesinde ya da onu geçeceğini gördüklerini değinen Destici, "Biz burada Büyük Birlik Partisi olarak bir refah payıyla eklenerek bu rakamın en az 17 bin civarında olmasının doğru olduğunu düşünüyoruz ve bunu da kamuoyuyla paylaşıyoruz" dedi.

2024 yerel seçimlerine yönelik partilerinin Türkiye'nin tamamında aday gösterecek güce sahip olduğunu ve buna hazır olduklarını dile getiren Destici, 17 Aralık'ta Ankara'da düzenleyecekleri Genel İstişare Toplantısı'nda seçim startını vermiş olacaklarını sözlerine ekledi.

Destici, konuşmasının ardından BBP Eskişehir İl Başkanı olarak ataması yapılan Taha Baksan'ı basın mensuplarına tanıttı.