Evrensel'in aktardığına göre IŞİD'liler, 2012 yılından beri İsveç ve Danimarka'da sanayi bölgelerinde küçük lokaller kiralayarak şirket kuruyor. Genellikle cep telefonu satışı yapan bu şirketler, ithal ettikleri telefonları başka şirketlere sattıktan sonra iflas ediyor ve böylelikle devlete katma değer vergisi ödemekten kurtuluyorlar. Milyonlarca kronu da IŞİD'e aktarıyorlar.
MİLYONLARCA DOLAR AKTARDILAR
'DOLANDIRICILIK BİLDİĞİMİZDEN DAHA KAPSAMLI'
Terör uzmanı Magnus Ranstorp, ortaya çıkan gerçeklerin cihatçıların sistematik olarak devleti dolandırdıklarını belirterek, "Bu dolandırıcılık bizim bildiğimizden çok daha kapsamlı. Bir taşı kaldırıp altında yeni bir dünya bulmaya benziyor. Ne yazık ki kurumların ne olduğu konusunda tam bir bilgisi yok" dedi.
İsveç Güvenlik Polisi (Säpo) ve ilgili kurum temsilcileri, IŞİD'e ne kadar para aktarıldığını tam olarak bilemediklerini ancak gerçekleştirilen dolandırıcılıktan elde edilen paraların terörün finansmanı için kullanıldığını söylüyor.
IŞİD'İN İSPANYA BAĞLANTISI
İspanya'da polis, 2014 yılından beri IŞID'e savaşçı gönderen bir hücreyle ilgili soruşturma yürütüyor. Polisi belirlemelerine göre Kuzey Afrika'da İspanyol toprağındaki Melilla'da kurulu hücre, 26 cihatçıyı Suriye ve Irak'a gönderdi. Polis, Danimarka'da şirket kurarak dolandırıcılık yapan bir IŞİD'linin Melilla'daki hücreyle ilişkide olduğunu belirledi ve hakkında dolandırdığı paraları hücreye aktarma suçlamasıyla dava açıldı.
TELEFONLARI ÖLÜ IŞİD'LİYE SATMIŞ
Terörü finanse ettiğinden şüphelenilen 31 yaşındaki bir cihatçı, İsveç'in Göteborg kentinde yargılanıyor. Finlandiya'da kurduğu bir firma aracılığıyla İngiltere'den satın aldığı çok miktarda cep telefonunu İsveç'te sattı. Telefonlar Finlandiya yerine Göteborg'da tuttuğu 40 metrekarelik lokale geldi. Dört ay içinde 19.8 milyon kronluk (2.2 milyon dolar) cep telefonu satışından 1 milyar kron (115 milyon dolar) kar etti. KDV ödemeyerek devleti 6 milyon kron (691 bin dolar) dolandırdı.
Mahkemedeki sorgusunda telefonları bir başka şirkete sattığını söylüyor. Polisin yaptığı soruşturma, telefonları satın alan şirketin 1989 doğumlu bir IŞİD'linin üzerine kayıtlı olduğunu gösteriyor. Ancak anne ve babası, çocuklarının 2012 yılında Türkiye üzerinden Suriye'ye Devlet Başkanı Beşar Esad rejimine karşı savaşmak için gittiğini ve 2013 yılında öldüğünü söylüyor.