Resmi işlemler için 2 Ekim Salı günü Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna gittikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Kaşıkçı hakkında Fransız basını ilk günlerde itiyatlı ve "fotoğrafın tamamının görülmesi gerektiğini" belirten haberlere yer verdi. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian tarafından yapılan açıklamalarda, "olayla ilgili tüm karanlık noktaların aydınlığa kavuşturulmasının beklendiği, ülke olarak buna göre bir pozisyon belirleneceği" belirtildi.
'SELMAN DÜNYADAN TEPKİ GÖRMEYE BAŞLADI'
Fransa'nın etkili gazetesi Le Figaro, "Kaşıkçı Olayı'na" dair ilk habere 5 Ekim'de yer vererek, "Suudi Arabistan'ın baskı rüzgarını sınırları dışına ulaştırdığını" kaydetti. Haberde, Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda alıkonulduğu belirtilerek, Bin Salman'ın ülkenin kaderini değiştirecek yenilikçi bir lider imajıyla öne çıktığı fakat son dönemdeki uygulamalarıyla hem uluslararası camiadan hem de kendi ülkesinden tepki çektiği vurgulandı.
'ÜLKENİN EKONOMİK AĞIRLIĞI TEPKİLERİ HAFİFLETİYOR'
Le Figaro, bugünkü sayısında ise Suudi Arabistan'ın "Kaşıkçı Olayı" fırtınasına kapıldığı belirtilerek, ülkenin ekonomik ağırlığının tepkileri hafiflettiği vurgulandı. Haberde, 18.5 milyar euro tutarında ticari sözleşmeler ile Suudi Arabistan'ın, Fransa'nın Körfez'deki birinci ticari partneri olduğu kaydedilerek, Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire'in, "Suudi Arabistan Fransa'nın stratejik ortağıdır. (Kaşıkçı olayı) bu ortaklığa zarar vereme." ifadesine yer verildi.
'ABD YÖNETİMİ OLAYI MİNİMİZE EDİYOR'
Gazetenin iki ve üçüncü sayfalarında yer alan haberlerde de ABD yönetiminin Körfez'deki ortağı Suudi Arabistan ve Veliaht Prens Bin Selman'ı koruma amacıyla Kaşıkçı olayını minimize ettiği, Riyad yönetimini olayın sorumluluğundan uzak tutma hamlelerinde bulunduğu vurgulandı. "Trump Riyad'ı muaf tutmak için zaman kolluyor" başlığıyla verilen haberde, ABD Başkanı'nın 110 milyar dolarlık ticari gelirden mahrum olmamak için bu yola başvurduğu kaydedildi.
'MACRON, SELMAN'A 'FRANSIZ CUMHURBAŞKANIYLA BÖYLE KONUŞULMAZ' DEDİ'
Gazete, Macron'un geçen kasım ayında Suudi Arabistan'a düzenlediği ziyarette "Macron-Muhammed Bin Selman karşılaşmasının gerçekleştiğini" ifade ederek, ülkede görevli bir Fransız diplomatın görüşlerine yer verdi. Görüşmenin olumlu geçmediğini belirten diplomat, Macron'un İran ile ilişkilerde rasyonalite vurgusu yapması üzerine Bin Selman'ın, "Fransız şirketleri eğer İran pazarına girecekse Suudi Arabistan'a gelemezler" tehdidinde bulunduğunu, Fransız liderin de "Fransa Cumhurbaşkanı ile bu şekilde konuşulmaz" cevabını verdiğini, gergin ortamın Bin Selman'ın Macron'a, "Haydi, yemeğinizi yiyin" hitabı ile devam ettiğini aktardı.
'ÜLKENİN İNSAN HAKLARI İHLALLERİ DE ELE ALINDI'
Le Figaro, Bin Selman'ın insan hakları ihlalleri dosyasını da haberinde ele alarak, yabancı konuklarına insan hakları bahanesiyle üzerine gelindiği tepkisini gösterdiğini yazdı.
Gazetenin dünkü sayısında da kraliyet ailesinin ileri gelenlerinin son günlerde bir araya gelerek Bin Selman krizini görüştüğünü, Bin Selman'ın yerine geçebilecek bir veliaht prens arayışında olunduğunu ve bu ihtimal söz konusu olmasa bile bir veliaht prens namzeti belirleme yoluna gidildiği kaydedildi.
'REFORM YANLISI İMAJ, GADDAR BİR ADAMA DÖNÜŞMEKTE'
Gazete, reform yanlısı genç bir veliaht prens imajının gaddar bir adama dönüşmekte olduğunu, son iki yılda uyguladığı baskıcı politikalar ve kapalı kapılar ardında dönen ilişkilerle Bin Selman'ın her geçen gün kredisini bitirdiğini yazdı.
Le Monde, Prens Bin Selman'ın ülkenin ve Körfez'in geleceği hakkında verilecek kararlardaki rolünün tartışılmaya başlandığını vurgulayarak, kendisinin yerine geçmek için hukuken ve gelenek olarak diğer veliaht prens adaylarının bir engeli bulunmadığını fakat ABD Başkanı Trump'ın Muhammed Bin Selman ile yakınlığının bu konuda belirleyici olacağını belirtti.
Kaşıkçı olayı hakkında, kraliyet ailesinden kimsenin şimdiye kadar bir açıklamada bulunmadığının altı çizilen haberde, "Trump, Bin Selman'ı yarı yolda bırakma kararı almadıkça, kimseden ses çıkmayacak." değerlendirmesinde bulundu.