‘AB’nin Türkiye’ye sunduğu teklif, ahlaksız’

AB uzmanı Can Baydarol, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in vize serbestliği konusunda sürecin hızlandırılacağı mesajı verdiğini, ancak Türkiye'nin AB’ye tam üyeliği konusunda Ankara’yı tatmin edecek bir tutum sergilemediğini söyledi. Baydarol, göçmenlerin Türkiye'de tutulmasını öngören planı ise ‘ahlaksız’ olarak nitelendirdi.

Avrupa Birliği uzmanı Dr. Can Baydarol, RS FM'de yayınlanan Dünya Panorama programında, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, göçmen sorununun masaya yatırıldığı, Türkiye ziyaretinden çıkan sonuçları değerlendirdi.

Merkel'in İstanbul ziyaretinde üzerinde durulan konuların başında, AB’nin göçmenlerin Türkiye'de tutulması koşuluyla yapacağı 3 milyar euro'luk yardım vardı.  Baydarol, sözlerine "AB'nin mülteci sorununun çözülmesi için Türkiye'ye sunduğu teklif, ‘ahlaksız’ bir teklif. Mülteciler üzerinden Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması noktasından ortaya atılan plan, vicdani olarak rahatsız edici" diyerek başladı.

Baydarol, bu konuda Merkel'le önemli bir mutabakat sağlandığını ancak son sözü Merkel'in değil, AB'nin söyleyeceğini vurguladı ve "Türkiye'ye mülteci külfetini paylaşması adına belirli AB kaynakları tahsis edilecek, içeriği tam net olmayan bu konuda son söz söylenmiş değil" diye konuştu.

‘VİZE SERBESTLİĞİ 2016 TEMMUZ’UNA ÇEKİLDİ’

Türkiye-AB arasındaki pazarlık başlıklarından biri de vize serbestliği. Baydarol, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Schengen ülkelerine yapacakları turistlik seyahatler için vize verilmesinin kaldırılması konusunun iki yıldan bu yana gündemde olduğunu hatırlatarak, "Türkiye'nin geri kabul anlaşmasını imzalaması ve bunu hayata geçirmesi gerekiyordu. Ancak bu yeterli değil, vizelerin kaldırılması için 72 tane kriter var” dedi.

Baydarol, Merkel'in ziyaretinde bu kriterlerin devam ettiği, ancak sürecin 2017 değil de, 2016 Temmuz'una kadar çekilebileceği mesajının verildiğini söyledi.

‘MERKEL, AB'YE TAM ÜYELİK KONUSUNDA TÜRKİYE'Yİ TATMİN ETMEDİ’

Sığınmacı konusunda Türkiye ile işbirliğinin sağlanması bağlamında üzerinde anlaşma sağlanmaya çalışılan bir diğer konu ise, tam üyelik yolunda kapalı olan başlıkların açılması.

Türkiye'nin 6 başlık üzerinde durduğunu hatırlatarak, "Merkel, ekonomik ve parasal politikaları içeren 17'inci başlığa atfederek bunun önümüzdeki dönemde açılabileceğini belirtti, ama diğer 5 başlığın, Kıbrıs'taki gelişmelerin yönüne göre konuşulabileceğini beyan etti üstü kapalı olarak” ifadelerini kullandı. 

Baydarol, başlıkların açılmasının değil, başlıkların kapanmasının önemli olduğuna işaret etti:

"Bu görüntüye bakarak,Türkiye'nin AB tam üyeliğinin önünün açıldığını söylemek çok zor. Zaten Merkel, Türkiye'ye gelmeden önce ‘Ben prensip olarak Türkiye'nin üyeliğine karşıyım’ mesajını vermişti. Bu noktada, Merkel, tam üyelik konusunda Türkiye'yi tatmin edici bir açıklamada bulunmadı."

‘YENİ BİR GÖÇ DALGASI OLACAK’

Baydarol, IŞİD'in Halep'e kadar dayanmış vaziyette olduğuna vurgu yaparak, yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalınabileceğini kaydetti:“5 ila 7 milyon kişilik yeni bir mülteci akınından bahsediliyor. AB'nin temel korkusu bu. Mültecilerin Türkiye'de tutulması  sadece ‘insani olarak hayatta kalmalarını sağlamak’ anlamına gelmiyor. İleride ortaya çıkacak sosyal sorunlarla bir ülkenin tek başına mücadele etmesi imkansız. Avrupa, bu sorunu Türkiye'nin sırtına yıkmaya çalışıyor.”

Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin ırkçılığa maruz kalabileceğini düşünen Baydarol, “Ekonomi etkilenince, insanlar, sebebinin Suriyeliler olduğunu düşünecek. Bu tür sorunları önlemek için çok ciddi bir planlama gerekiyor” dedi.

‘TÜRKİYE, AB VE ABD ORTAK POLİTİKADA BULUŞMALI’

Göçmen meselesinin Türkiye'nin sorunu olmaktan çıkıp, dünyanın sorunu haline geldiğini söyleyen Baydarol, “Bu sorun, Suriye krizine çözüm bulunmadan yok edilemez. Türkiye, AB ve ABD bu konuda ortak bir dış politika çizgisinde buluşmalı" ifadelerini kullandı.