Erdoğan: Mevcut gömlek vücuda dar geliyor

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına diktatör diyenler özlemlerini dile getiriyor" diyerek, kendisine yönelik eleştirilere tepki gösterdi. Erdoğan, parti kapatmayla ilgili de muhalefet ve iktidara çağrıda bulundu: "Bir araya gelin bu iş çözün."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhtarlarla Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir kez daha bir araya geldi. Muhtarlara seslenen Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Bırakın onu bunu karalamayı bu ülke için ne yaptınız onu söyleyin. Proje namına hiçbir şey yok. Bu ara ne söylüyorlar. Neymiş partilerini kapatılacakmış.

Senin partini neden kapatsınlar? Ben genel başkan olduğum parti 2007'de kapatılmak istendi.
"PARTİMİN İÇİNDEN DE İHANET EDENLER ÇIKTI"

Hiçbirinin sesi çıkmadı. Hatta biri Ankara'da hakimler savcılar var dedi. Kapatılsa zil takıp oynayacaklar. Bunu söyleyenler şimdi partimiz kapatılacak diyorlar. 2010'da parti kapatılmasını yasaklayalım dedik. O maddenin görüşülmesinde Meclis'i terk ettiler. Ne yazık ki partimin içinden de ihanet edenler çıktı.

Onlar da o maddenin görüşülmesinde bulunmayınca 330'u yakalayamadı. Yakalasaydık partilerin kapatılması kaldırılacak ve bunlar konuşulmayacaktı.  Geçenlerde Başbakan'a da söyledik. Bu işi Meclis'e getirin. Bir hafta içinde birlikte yasa teklifini getirelim. Zor bir iş değil, 3-5 maddelik bir iş… Zorlaştırmayı değil, tamamen ortadan kaldıralım.

MUHALEFET VE İKTİDAR BİR ARAYA GELSİN İŞ ÇÖZÜLSÜN

Bunun adımı atılsın, milleti aldatmaya gerek yok. Dürüst olmak gerekli. İktidar partisi adım attı, tekrar gelin destekleyin. Kaçmayın. İş işten geçmiş değil. İktidar partisi, anayasa değişikliği teklifini sundu. 4 parti bir araya gelsin. Hatta 4 partiye de gerek yok, ana muhalefet partisi ile iktidar partisi bir araya gelsin bu iş çözülsün. Ondan sonra da kimse kuşlardan haber aldım, benim partimi kapatacaklar diye ortada dolaşmasın.

"BÜYÜK DEVLETLERE BU YAKIŞIR"

Cumhurbaşanlığı Sarayı ile ilgili ana muhalefet partisinin başında olan zat yok kaçak saraydı şuydu buydu gibi atıp tutuyor. Büyük devletlere buralar yakışır, bunu böyle bileceksiniz. Büyük hedefleri olmayanlar buraları düşünemezler. Bu millet büyük ve güçlü bir millet. Ona yakışan ne ise onu yapacaktır.

Ankara'da büyük bir toplantı salonu yok. Burada büyük bir merkez yapalım kamunun büyük toplantılarını burada yapma imkanı olur. Onun altında büyük bir cami yapalım dedik, çünkü çevrede büyük bir cami yok. Yetmiyor, çok amaçlı bir toplantı sergi salonu inşa edelim dedik. Ankara'da bu tür yerler yok. Burası başkent, başkentte böyle yerler olmaz mı? Cumhurbaşkanlığı kütüphanesini de burada inşa edeceğiz.

"MİLLET KENDİSİNE SAHİP ÇIKANA SAHİP ÇIKAR"

Siyaset samimiyet işidir. Siz samimi değilseniz millet size ona göre değer verir. Oy vermediği için millette kızarak siyaset yapılır mı, iktidara talip olunur mu? Ben inanıyorum ki, siz köyünüzde mahallenizde ev ev dolaşıyorsunuz. Çoğunun künyesini biliyorsunuz. Bu olmadığı zaman 2'nci, 3'üncü dönem muhtar seçilemezsiniz. Bu millet kendisine sahip çıkana sahip çıkar.

"DİKTATÖR DİYENLER GÖNÜLLERİNDEKİ ÖZLEMİ İFADE ETMEKTE"

Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına seçilmiş hükümetine diktatör diyenler gönüllerindeki özlemi ifade etmektedirler.  Üstelik bu şekilde iftira ettikleri Cumhurbaşkanı son 12 yılda bir değil, iki değil, üç değil tam dokuz defa hem de oylarını sürekli artırmak suretiyle milletin desteğine mazhar olduğunu göstermiştir.

Kendilerine güvenmek suretiyle cumhurbaşkanı adayı olamadılar. Bu millet çok uyanık siz milleti ne zannediyorsunuz. Kimse milletin aklıyla dalga geçmeye çalışmasın. Muhalefetin başındakiler böyle destek alsa, hemen milli şefliğini ilan eder. Kamuoyunu galeyana getirme konusunda çok yeteneklidirler. Geçmişte orduyu sokağa dökmeye çalıştılar. Çok partili dönemde 16 ayda bir iktidar değiştir. Böyle bir ortamda kalkınma olur mu?

"NEREDESİNİZ TENCERE TAVACILAR"

Dönemimizde 3,5 milyar fidan ve ağaç diktik biz. Taksim'de 12 tane ağacın söküldüğünü söylediler. 12 ağaç sökülerek başka yere dikildi. Bu ağaçlarla ilgili kıyameti kopardılar. Yalova'da asırlık çınarı kestiler, sesleri çıkmadı. Neredesiniz tencere tavacılar?
Şu günlerde üniversitelerden sokaklara kadar bazı yerlerde tezgahlanmaya çalışılan oyunların gerisindeki niyeti de çok iyi biliyoruz. Hala masum gençlerin canı pahasına üniversiteleri kavgaların merkezi haline getirme, hala Gezi olaylarını yeniden alevlendirme rüyası görenler var. Türkiye bu karanlık günleri artık geride bıraktı. Artık hiçbir vatandaşım bu oyunlara, bu kirli tezgahlara, bu provokasyonlara rağbet etmiyor, etmeyecek.

"ANINDA MÜDAHALE EDİLECEK"

Kadına şiddet insanlığa ihanettir. Karşımızdakine kadın-erkek diyerek değil de insan olarak baktığımızda pek çok meselenin yoluna girdiğini görürüz. Cinsiyet başta olmak üzere farklılıkları üste çıkardığında sorunlar başlıyor.  Cumhurbaşkanlığında bir birin oluşturuyoruz. Bu birimle haberleri takip edeceğiz, anında müdahale edeceğiz.

"ERKEKSEN PANTOLONUNLA DOLAŞ"

İç Güvenlik Yasa Tasarısı birilerini rahatsız ediyor. Engelleye engelleye daha 50 madde görüşülebildi. Çıkacak, o ayrı mesele. Ama neden bize zaman kaybettiriyorsun? Bunu yasal yönden engelleyebiliyorsan engelle. Zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramıyor. Adam elinde molotofkokteyli ile dolaşıyor. Her şeyi yaktılar yıktılar. Serap kızımızı molotofkokteyliyle yaktılar. Havai fişekler can almaya dönüştü. Demir bilye ile sapan… Biz çocuklukla farklı kullanırdık. Bunlar can almak için kullanıyor. Silah neyse molotofkokteyli ol. Şimdi bunların cezası artıyor, bundan rahatsızlar. Terörist değilsen maske takmana gerek yok. Neden maske?

Niye etek? Erkeksen pantolonunla dolaş, niye etek? Orada da yine hanım kardeşlerimize saygısızlık var. Tanınmayalım diye, altta etek, yüzüne maske. Bir kısmı da parlamentoda maskeyle oturuma katıldı. Nasıl bir milletvekilisiniz? Neymiş poşu takmış poşunun takılma şekli başkadır. Yasal olmayan şeyleri meşrulaştırma gayreti var.

"BAŞKANLIK SİSTEMİNE İHTİYACIMIZ VAR"

Kritik bir dönemden geçiyoruz. Büyüyen Türkiye'nin buna uygun bir yenilenmeye olan ihtiyacı her geçen gün daha da ortaya çıkıyor. Eski Türkiye alışkanlıklarıyla bu hedeflere ulaşamayız. 7 Haziran seçimlerinin bunun için fırsat olduğuna inanıyorum.
Türkiye kritik bir dönemden geçiyor. Yeni vizyonlar, yeni hedefler doğrultusunda büyüyen, güçlenen Türkiye'nin buna uygun bir yenilenmeye, yapılanmaya olan ihtiyacı her geçen gün daha iyi ortaya çıkıyor. Eski Türkiye'nin alışkanlıklarıyla, kurallarıyla, kurumlarıyla bu dönüşümü tamamlayamayız, hedefe ulaşamayız. Bunun için köklü bir değişime ihtiyacımız var. 7 Haziran seçimlerinin bunun için bir fırsat olduğuna inanıyorum. Ben, yeni Türkiye için yeni anayasaya ve başkanlık sistemine ihtiyacımız olduğunu düşünüyor, bunu her vesileyle ifade ediyorum.

"BAŞKANLIK SİSTEMİ BENİM ŞAHSİ ARZUM DEĞİL"

Artık mevcut gömlek vücuda dar geliyor. Cumhuriyet kurulduğundan beri bu tartışma yapılagelmiştir. Gazi Mustafa Kemal'dan beri hiç kimsenin bu değişikliği gerçekleştirmeye ya zamanı ya gücü yetmedi. Cumhurbaşkanlığı görevine talip olurken, anayasa ve başkanlık sistemi ihtiyacını açıkça ifade etmiştim.

Milletim yüzde 52'lik desteği bu şartlarla verdi. Bu talebimi dile getirmem günlük siyasete müdahale etmem ve herhangi bir partiye entegre olmam anlamına gelmemeli. Başkanlık sistemi benim şahsi arzum değil. Bu konudaki ısrarımın sebebi, 2023 hedeflerine bu şartlarla ulaşılabileceğine inanıyor olmam.

En ileri olan ülkeler başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Başkanlık sistemi dünya üzerinde çok yaygın. Bundan diktatörlük anlayanların kendi milletlerine güveni yok. ABD'de diktatörlük mü var. Fransa'da, Arjantin'de, Brezilya'da diktatörlük mü var? Böyle bir gidişe milletimiz asla izin vermez."