"Son üç yıl içerisinde 11 bin milyar dolar yerli sermaye dışarıya çıktı" diyen Tekin, şunları söyledi:
'BU MESELE, DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI MESELESİ DEĞİL'
Teklifin ilk maddesi 350 oyla, ikinci maddesi ise 357 oyla kabul edildi.
Oylama öncesinde RS FM'den Yavuz Oğhan'a telefonla bağlanan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, kendi rengini net olarak söylemedi. Fakat üstü kapalı bir biçimde teklife ‘hayır' diyeceğine yönelik sinyal verdi:
"Bu mesele dokunulmazlıkların kaldırılması meselesi değil. CHP'nin 2002'den beri tavrını herkes biliyor. ‘ Kürsü dokunulmazlığı hariç her türlü dokunulmazlık kaldırılsın' dedik. Ne yazık ki AKP İktidarı bunun tam tersini yaptı. Hırsızlık, yolsuzluk yapanların hiçbirinin dosyası TBMM'de değil. Parlamentonun sistemine de uygun olmayan bir şey var. Dosyaları Adalet Bakanlığı gönderiyor. Siyasetin bu kadar itibarsızlaştığı bir ortamda dokunulmazlık hassasiyetini hepimiz merak ediyoruz" şeklinde konuştu.
Bazı milletvekillerinin oylamada ‘hayır' diyeceğini açıklamasına ilişkin de konuşan Tekin, "Sinemalarda elektrik gidince makiniste bağırılırdı ‘elektrik gitti' diye. En çok bağıranlar da biletsiz gelip araya kaynak yapanlardı. Ben biletli bir siyasetçiyim. Bazıları gibi kaynak siyasetçi değilim, her kademede yıllarca emek verdim. Kapalı grup toplantısında düşüncelerimi ifade ettim" dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta sarf ettiği "Başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz" sözlerinden sonra da grup toplantısında "Türkiye'de ölenlerin kanları senin elinde. Senin dişlerin de kanlı" demesi üzerine başlayan tartışmalara da değinen Tekin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirdi:
"Sayın Genel Başkan'ın söylediği her cümlenin arkasındayız. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı Anayasa'yı ihlal ettiğinde, savcıları kurumları yok saydığında laf etmeyenlerin, 7 Haziran'da koalisyon talebi olduğunda ‘Ver Bilal'i al hükümeti' diyenlerin görüyorum ki çok kısa süre içinde bütün düşünceleri değişmiş. 7 Haziran'dan itibaren belirli güçler Türk siyasetini ipotek koydu. Türkiye kan gölüne döndü. Kaos yaratıldı. Kaosun sonunda seçilmiş bir başbakan konkordato ilan ederek teslim oldu. Bir başka siyasi parti de iç tüzüğüne direnerek başka tartışmaların için girdi. Bilinçli bir el, siyaseti çürütmek istiyor. Bu çürümüşlük içinde demokrasiyi yaşatmak için muhalefet partilerinin dayanışması gerekirdi. Keşke MHP lideri de ‘Anayasayı tanımıyorum' diyenler için bir kaç laf edebilseydi. Görüyoruz ki kongre karşılığı bazı cümleler kullanılıyor. Resmi olmasa da gayri resmi koalisyon var."