AKPM içinde etkin olabilmek için, Meclis’e en yüksek mali katkıyı sunan ülkeler (grand payeur) arasında olmak gerektiğini ve Türkiye'nin bu ülkelerden biri olduğunu belirten Kosaçev, "Bu ülkeler, sözlü çeviriyle ilgili ek imkanlara sahip oluyor. Yazılı çeviride ise çalışma dilleri, İngilizce ve Fransızca. Tüm belgeler bu iki dile mutlaka çevriliyor. Rusça ise iletişim dili ve sadece Rusya ile ilgili belgeler Rusça'ya çevriliyor. Sanırım, Türkiye, bu konuda çok fazla şey yapmayı başaramaz" dedi.
Sekretaryadaki koltukların önemli olduğunu ifade eden Kosaçev, Rusya'nın bu alanda başarılı olamadığını, Türkiye'nin ne yapabileceğini ise bilmediğini kaydetti.
'TÜRKİYE'NİN 18 KOLTUĞU ANLAM İFADE ETMİYOR'
Kosaçev, gündem maddesi sunmanın ise grand payeur'ün yetkilileriyle bağlantılı olmadığına dikkat çekti ve şunları söyledi: "Türkiye, mecliste 18 koltuğa sahip. Ancak genele bakıldığında, bu rakam bir şeyleri değiştirmek için yeterli değil. Evet, otomatikman AKPM başkan yardımcısı statüsüne, Büro'da koltuğa, komitelerde ilave pozisyonlara sahip olacaklar. Ancak, bir kez daha söylüyorum, bu AKPM'deki durumu ciddi olarak değiştiremez."
Öte yandan Kosaçev, AKPM'deki durumu Türk heyetinin etkinliğinin değiştireceğini söyledi. Kosaçev, "Türk heyetinin aktif olduğunu görüyoruz. Rusya karşıtı olan bu aktiflik, bizleri üzüyor. Ancak bu sadece Rus heyetinin sorunu değil, genel olarak AKPM'nin sorunu. Eğer AKPM, kendi itibarına ve hukuki prestijine önem veriyorsa, o halde koruma mekanizmaları devreye girmeli" yorumunu yaptı.
'ADİL VE EŞİT KOŞULLARDA AKPM'YE DÖNMEYE HAZIRIZ'
Kosaçev, son olarak, Rusya'nın AKPM'ye geri dönme perspektifini değerlendirdi. "AKPM, bizim için hiçbir zaman rahat çalıştığımız bir mecra olmadı. Eğer oraya dönersek, en zor çatışma koşulları altında döneceğiz" diyen Kosaçev, adil ve eşit koşullar sağlandığı takdirde, buna hazır olduklarını vurguladı.
