Gazeteci-yazar Güngör: Almanya’da 16 eyaletin hepsi kendi başına bir hükümettir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi ve adalet bakanlarının Almanya'daki referandum kampanyası etkinliklerini iptal etmesinin ardından Nazizmin Almanya'da hala devam ettiğini söyledi. Gazeteci-yazar Baha Güngör, Seyr-ü Sabah’a Almanya’daki atmosferi değerlendirdi.

Almanya'dan telefonla bağlanan Baha Güngör Almanya'nın yaşananlar karşısında şaşkınlığını dile getirdi:

"Almanya'da artık büyük bir uyanış var. Burada çok büyük bir Türk toplumu var. Sadece siyasi açıdan değil, sayısal olarak güçlü, Türkiye'ye çok bağlı, yani, Almanya'dan çok Türkiye ile yatıp kalkan bir toplum var. Bu toplumun farkına vardı Almanlar. Şimdiye kadar hep kenarda bırakılmış bu insanlar şu an ayaklanmış vaziyette.

‘ALMANYA, TÜRKİYE'NİN ETKİSİNİN ÇOK BÜYÜK OLDUĞUNUN FARKINA VARDI'

Şaşırıyor Almanlar. ‘Neden bunca yıl sonra hala üç bin kilometre ötede bir liderin peşinden koşuyorsunuz? Burada okula gittiniz. Burada meslek öğrendiniz. Neden?' diye soruyorlar. Bütün gazetelerde, bütün yorumlarda bu şaşkınlık var. Nasıl oluyor da bir Recep Tayyip Erdoğan geliyor ve hepsinin önüne geçiyor? Ve son günlerin tartışmaları, bakanların Türklerle buluşmaları yasaklandı, yasaklanmadı, salon verildi verilmedi. Almanya bütün bu tartışmaların içinde Türkiye'nin Almanya'daki etkisinin çok büyük olduğunun farkına vardı."

Sürpriz olanın konsantrasyon olduğunu belirten Güngör, "Her türlü örgüt Almanya'da iyi organize olmuş durumdayken birdenbire bir kişinin peşinden bu kadar büyük bir kitlenin koşması Almanları şaşırttı" dedi.

‘EKONOMİ BAKANI, ALMANYA'DA AK PARTİ AÇISINDAN TOZ PEMBE BİR EKONOMİK TABLO ÇİZDİ'

Baha Güngör, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin toplantısına gittiğini ve nelerle karşılaştığını anlattı: "Bir otelin salonunda 350 kişi vardı ve o toplantıda Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti açısından çok olumlu, toz pembe bir ekonomik tablo çizdi. Sonrasında hiçbir şey olmadı, güzelce insanlar konuştular. Bunları Alman politikacılar yapamıyorlar. Alman politikacılar Türklere gittiği vakit, Türklerden herhangi bir olumlu veya olumsuz tepki alamıyorlar. Türklerden büyük bir kitle Alman siyasetiyle ilgilenmiyor. Bu onlarca yıldır böyle. Bunun farkına vardılar. ‘Bu insanları gerçekten biz unutmuşuz kenarda bırakmışız fazla meşgul olmamışız' şeklinde hayıflanmalar var Alman siyasetinde."

'MERKEL'İN TALİMAT VERMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR'

Güngör, ‘Merkel hükümeti istese bu eyalet yönetimlerine bir şekilde müdahale edemez mi?' sorusunu yanıtladı:

"Almanya'da 16 eyalet var. 16 eyaletin 16 başbakanı, 16 içişleri bakanı, 16 çevre bakanı, 16 parlamentosu var. Bunların hepsi kendi başlarına bir hükümettir. Almanya'da federal hükümetin altında 16 hükümet vardır. Ama altında gözükmesine rağmen eyalet bazında verilen kararlar da tamamıyla o eyaletten sorumlu hükümetin kararları geçerlidir. Merkez'den birisi kalkıpta ‘Sen bunu nasıl yaparsın?' derse kimse orada sus pus oturmaz. Bir şey daha bilmemiz lazım. Bu eyaletlerin temsilcileri federal konseyi oluştururlar. Federal konseyden onay çıkmadan federal mecliste kanunlaşamaz herhangi bir şey. Almanya'da eyaletler bu kadar güçlü konumdalar. Herhangi bir şekilde Merkel'in kalkıpta talimat vermesi, Türkiye'deki gibi Ankara'da oturupta Ardahan'da ya da Datça'da bir olaya karışması mümkün değildir Almanya'da."

'YASAKLANAN ŞEY BİR SİYASİ TOPLANTI DEĞİL'

Güngör, toplantıların yasaklanmasının asıl sebebinin başka olduğunu düşündüğünü söyledi: "Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun toplantısı iptal edildi. Lütfen gelin bakın, bir düğün salonunda yapılacak. Bence koskoca Türkiye'nin Dışişleri Bakanı'nın Hamburg'ta Türklerin yoğun yaşadığı bir bölgede, bir düğün salonunda derme çatma kapılardan girerek toplantı yapmasına ben de şahsen karşıyım.  Almanların kararları burada doğru. Yasaklanan şey siyasi bir toplantı değil. Burada yasaklanan sadece yaşamlarını korumaya yönelik bir karardır. Ben bunu doğru buluyorum. Gidilsin büyük salonlar tutulsun. Her yerde toplantı yapılabilir. Ama derme çatma okul salonlarında, müsamere salonlarında yapılmaz. Bu Türkiye'nin bakanlığına yakışmıyor."