Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin turizm bakımından çok önemli bir potansiyeli olduğunu söyledi.
Turizm açısından çok büyük imkanlar olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Bunların en başında gelen Türkiye her türlü turizm türünün yapılmasına müsait olan bir ülke. Bir tarafta deniz turizmi, bir tarafta dağ turizmi, bir tarafta yayla turizmi, bir tarafta kış sporları, bir tarafta su sporları, bir tarafta tarih ve kültür turizmi, bir tarafta inanç turizmi yani turizm sektörü adına aklınıza ne geliyorsa hepsinin rahatlıkla yapılabileceği potansiyele sahip bir ülke."
Kurtulmuş, turizm potansiyellerinin hepsinde belli bir mesafe alındığını bildirerek şunları dile getirdi: "Türkiye'nin ikinci büyük özelliği uçakla iki saat mesafede neredeyse dünyanın önemli merkezlerinin rahatlıkla ulaşabileceği bir uzaklıkta olmasıdır. Çok yakın coğrafyamızdaki insanların çok rahat bir şekilde 100 milyonlarca insanın gelebileceği coğrafi yapının içerisindeyiz. Üçüncü büyük özelliğimiz ise bunu iddiayla söylüyorum hiçbir ülkede olmayan tarihi ve kültürel derinliğe, çeşitliliğe ve zenginliğe sahibiz. Bu topraklarda çok büyük medeniyetlerin izleri var. Bütün bunları üst üste koyduğumuzda Türkiye dünyada turizmde çok iddialı ülkelerden bir tanesidir."
'TURİZM SEKTÖRÜMÜZÜN DARBELERE, KRİZLERE DAYANIKLI OLDUĞUNU TEST ETMİŞ OLDUK'
Turizmde 2014 itibarıyla yakın zamanların en üst seviyesi dünya altıncısı olunduğunu hatırlatan Kurtulmuş, 2015'te yaşanan birtakım krizler, Rusya ile yaşanan uçak meselesi, FETÖ'nün darbe teşebbüsü ve eşzamanlı olarak devam eden terör saldırıları dolayısıyla 2016'nın en aşağı noktada sonlandırıldığını söyledi.
Kurtulmuş, 2017'nin 9 ayında turizmin toparlandığını anımsatarak "Önümüzdeki yıl çok daha güzel olacak. 9 ay itibariyle 26 milyon turist ağırlamışız, 20 milyar dolarlıkta turizm gelirine ulaştık. Böyle giderse 2017 sonunda 31,4 milyon turist sayısına ulaşacağız ve 26 milyar dolarlık turizm gelirini elde etmiş olacağız. Bu Türkiye'nin yeniden toparlanmaya başladığını gösterecektir. Bu dönem içerisinde bu kadar zor şartlarla herhangi bir ülke karşılaşsaydı on yıllar boyunca belini doğrultamayacağı büyük kaoslar olurdu. Bunların üstüne bir de geçtiğimiz yıl içerisinde Avrupa'daki seçimler dolayısıyla ortaya çıkan yabancı, İslam ve Türkiye düşmanlığı, Türkiye'de ekonomiyi ve özellikle turizmi çok ciddi şekilde etkileyen gelişmelerdi. 2017'nin bu rakamları bize birçok şeyi söylüyor ama bizim turizm sektörümüzün darbelere, krizlere dayanıklı olduğunu test etmiş olduk. Bu anlamda önemli bir süreci geride bırakmış olduk. Ulaştırma, denizcilik ve haberleşme gibi altyapı alanlarında da fevkalade önemli bir mesafe aldık. Ulaşım ve iletişim imkanları bakımından da dünyanın iyi ülkelerine hatta iddialı bir şekilde de söyleyelim en iyi ülkelerinden birisi noktasına doğru geldik. Bu şunu gösteriyor turizmin artık hem tecrübesi var hem altyapımız var. İkisini birleştirip şimdi bir hamle dönemine gireceğiz. Canla başla gayret ederek Türkiye'yi turizmde ilk planda dünyanın üçüncü ülkesi durumuna getireceğiz."
