'TÜRKİYE OLMADAN IŞİD'İ YENEMEZDİNİZ'
ABD'nin çıkarları gereği Ortadoğu'ya bağlı olduğunu, Türkiye'nin ise Suriye ve Irak'la 1300 kilometre sınırı bulunduğunu, iki ülkenin ortak hedefinin bu coğrafyada ve ötesinde halklarını tehdit eden terör örgütlerini bertaraf etmek olduğunu belirten Çavuşoğlu, IŞİD için ''Ortak düşmanımızdır ve bu grubu yenmek Türkiye'nin etkin katkıları olmadan mümkün olamazdı" dedi.
Türkiye'nin 2016'da Cerablus'u IŞİD'den kurtardığını, 10 bini aşkın IŞİD ve Kaide üyesini tutukladığını, 5800 teröristi sınırdışı ettiğini ve 4 bini aşkın şüpheli yolcunun girişini engellediğini sıralayan Çavuşoğlu, 'IŞİD'le savaşmanın Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden bölgedeki başka hiçbir terörist grupla savaşmayacakları anlamına gelmediğini' dile getirerek şöyle devam etti:
''ABD ile aramızda bu savaşta ABD'nin yerel ortak seçimi dolayısıyla bir çıkmaz oluştu. O da ABD hükümetinin de terör örgütü olarak kabul ettiği bir grup. Sözde Halk Koruma Birlikleri ya da YPG, diğer adıyla açıkça yasadışı PKK terör örgütü. Gruplar farklı isimler ve çapraşık yapılar benimsedi, ancak bu, gerçeği örtbas etmez. Aynı kadrolar tarafından yönetiliyor, aynı kamplarda eğitim görüyor, aynı örgütsel ve askeri yapılara sahip ve aynı propaganda yöntemlerini ve finansal kaynakları kullanıyorlar. PKK, YPG'yi yönlendiriyor. PKK'nin intihar bombacıları da Suriye'deki YPG kamplarında eğitiliyor.''
YPG'nin ABD'den elde ettiği silahları kullandığını, PKK'lilerin üzerinde yakalanan silahların kapsamları ve sayılarının kayda değer şekilde arttığını anlatan Çavuşoğlu "Bir NATO müttefikinin bir diğer NATO müttefikine saldıran terör örgütünü silahlandırması, NATO'nun temsil ettiği her şeyin temelden ihlalidir" vurgusunu yaptı.
ABD'nin, izlediği politikanın NATO'nun güvenilirliğine ve NATO müttefiklerine verdiği zararı göreceğinden, müttefiklerine ve uzun vadeli kazançlara öncelik vereceğinden hiç şüphe duymadıklarını söyleyen Çavuşoğlu, "ABD'nin Türkiye gibi kabiliyetli bir ortağı varken YPG/PKK'ye güvenmesi kendine zarar verecek bir hatadır'' dedi.
'HUKUK TEMELİNDE MEŞRU MÜDAFAA'
"Türkiye'nin güvenlik endişelerini anlıyoruz" şeklindeki açıklamaların tehlikeleri ortadan kaldırmadığını, tehditler yüzünden harekete geçmek zorunda kaldıklarını anlatan Çavuşoğlu, ''Zeytin Dalı Harekatı'nın net bir amacı var: Sınır güvenliğini sağlamak ve Afrin'i teröristlerden temizlemek. Uluslararası hukuk temelinde, bizim kendimizi savunma hakkımıza uygun olarak başlatıldı. Türk ordusu sivillerin zarar görmemesi için en üst düzey önlemleri alarak hareket ediyor" dedi.
Türkiye'nin insani yardım çabalarını yoğunlaştırdığını, Afrin'den kaçan siviller için kamplar kurduğunu, insani yardım kuruluşları aracılığıyla desteğe ihtiyaç duyanların yanında olduğunu aktardı.
'Teröristler temizlenene kadar harekata devam edileceğini' tekrarlayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye'deki çıkmaza siyasi çözüm bulunması için her sürecin içinde aktif yer aldığını dile getirdi. "Suriye'nin bölgesel bütünlüğünü korumak barış çabalarının anahtarıdır. Teröristleri temizlemek barışa yer açmaktır" dedi.
'TÜRKİYE ABD'NİN SAYGI VE DESTEĞİNİ HAK EDİYOR'
'Terörist unsurların, iç karışıklık yaşayan komşuların, savaşların ve felaketlerin olmadığı bir gelecek için çabaladıklarını' ifade eden Çavuşoğlu, makalesini "Türkiye, bu gerekli mücadelede ABD'nin saygı ve desteğini hak ediyor" diye bitirdi.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.
