Evan Dennings imzalı makalede, ABD ve müttefiklerinin kendilerini iyiliğin mutlak tarafı olarak gördükleri ifade edilirken, "Bu bağlamda Batı ‘yüzde 100 iyi'yi temsil ediyor, Rusya ise ‘yüzde 100 kötü'yü. Geri kalanlar ise arada. Düşman ya da dost statüsündeki yerleri anlık olarak değişebiliyor" denildi.
'OYUNUN KURALI BELLİ'
Dennings'e göre oyunun kuralı belli. Kısmen kötü olanların iyinin istediğini yerine getirmek zorunda olduğunu ifade eden yazar, aksi takdirde kısmen kötü olanların çok kötü olanlar grubuna dahil olacağını ve Batı'nın onlarla 'uğraşacağını' vurguladı.
Avusturyalı yazar, bu konuda Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin örneğini verdi.
Dennings, Saddam Hüseyin'in uzun yıllar 'yüzde 70 iyi' statüsünde olduğunu fakat daha sonra ABD'nin istediklerini yerine getirmediği için 'yüzde 90 kötü' olduğunu belirtip Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin de aynı kaderi paylaştığını kaydetti.
'DOĞRU DÜŞMANLARLA SAVAŞAN RADİKAL İSLAMİ GRUPLAR ABD İÇİN MÜTTEFİK'
Dennings, ABD'nin Ortadoğu'daki radikal gruplara bakışını da analiz etti. Dennings'e göre, 'doğru düşmanlarla' savaştıkları sürece Ortadoğu'daki radikal İslami gruplar ABD tarafından müttefik olarak görülüyor. Ancak IŞİD'e katılan bu grupların bazıları 'yüzde 90 kötü' grubuna dahil oldu. Her şeye rağmen bu gruplar tamamen kötü kabul edilmiyor. Örneğin, IŞİD, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e karşı olduğunu ilan ederse, Batı IŞİD'i terörist değil, özgürlük savaşçıları olarak adlandırır.