Konuyu Sputnik için değerlendiren İran Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Mahmud Şuri de teknolojik olarak iki sistemi birbirinden ayırt etmenin çok zor olduğunu ifade etti.
"Burada önemli olan husus şu: Tahran’ın böyle bir sistem geliştirmesi, İran askeri savunma endüstrisinin tüm ihtiyaçlarını dışarıdan bağımsız olarak gidermeyi hedeflediğini gösteriyor" diyen Şuri, İran’ın, stratejik hedeflerini bağımsız olarak gerçekleştirmeyi amaçladığının altını çizdi.
Öte yandan Şuri, İran’ın Rusya ile S-300 anlaşma imzalamasında bir sorun görmediğini belirtti.
Şuri, "İran, ulusal savunma sanayisini kademeli olarak geliştirmek ve çağın gerekliliklerine uygun hareket etmek için en gelişmiş yabancı teknolojilere, fikirlere ve kullanıma hazır askeri ekipmana ihtiyacı var. Bu, Tahran’ın Moskova ile imzaladığı anlaşmanın nedenidir" diye konuştu.
Rusya ve İran, S-300 teslimatı için 2007’de anlaşmaya varmıştı. Ancak Rusya, BM’nin İran’a 2010’da getirdiği silah ambargosu nedeniyle teslimatı durdurmuştu.
Bunun üzerine de İran 2011’de Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nde Rusya’ya karşı dava açmış, açılan dava füze savunma sistemlerinin ilk partisinin teslim edilmesinden sonra geri çekilmişti.