Halife Hafter kısa bir süre önce Libya’nın en büyük ikinci kenti Bingazi’nin ‘teröristlerden tamamen temizlendiğini’ açıkladı. Üç yıldır farklı İslami örgütlere bağlı militanlarla savaşan Hafter, Bingazi’de kazandığı zafer sayesinde hem doğu Libya’nın büyük bir kısmının kontrolünü ele geçirdi, hem de ülkenin güneyindeki önemli birkaç petrol limanını da kontrolünde tutuyor.
Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'ne bağlı General Halife Hafter ayrıca geçtiğimiz mayısta başkent Tripoli’nin 500 kilometre uzağındaki stratejik öneme sahip hava üssünü de ele geçirdi.
Avrupa Birliği’nin (AB) de Afrikalı sığınmacıların yolunun kesilmesi için çare olarak gördüğü Hafter, Bingazi’den sonra dikkatini başkent Tripoli’ye yoğunlaştırdı.
Aslında Hafter ülkenin tümünde kontrolü eline geçirmek istediğini gizlemiyor. Yerli basın ise kendisinin önümüzdeki yıl yapılması beklenen başkanlık seçimlerinde adaylığını koyacağını ifade ediyor.
General Hafter ve taraftarları Libya’nın komşusu olan Mısır’dan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) askeri ve siyasi destek alıyor. Ayrıca Libya’nın geleceğinin kilitlendiği mücadelede Hafter’in Rusya’nın desteğini aldığını da belirtmek gerekir.
Bu durum ABD’de ve Avrupa Birliği’nde (AB) endişeyle karşılansa da bazı kaynaklar, ABD, Fransa ve İngiltere’nin de kendi özel kuvvetleriyle Hafter’in İslamcı militanlarla mücadelesine çeşitli yardımlarda bulunduğunu öne sürüyor.
ABD’nin Obama’nın başkanlığındaki eski yönetiminin Hafter’e mesafeli tutum içindeyken, Donald Trump’ın gelmesiyle bu tutumun değişmeye başladığına dair belirtiler ortaya çıktı. Belki de Hafter, hem ABD, hem de Macron’un liderlik koltuğuna geçtiği Fransa, Hafter’i kaosun pençesindeki Libya’ya düzen getirebilecek bir isim olarak görülüyor olabilir.
Bazı eleştirmenler, Hafter’in Kaddafi rejiminin bir parçası olan isimleri kendi ordusunda kilit görevlere tayin ederek 2011’deki ihtilale ihanet ettiğini öne sürerek, şimdiyse Hafter’in yeni Kaddafi olmak istediğini iddia ediyor.
ABD merkezli Carnegie Endowment for International Peace analiz merkezinden Libya uzmanı Frederic Wehrey, Hafter’in ‘hükümet yönetimini askerileştirdiğini’ belirtiyor.
Wehrey, The Atlantic dergisi için kaleme aldığı makalede, “Ülkenin doğusunda o (Hafter) seçilen yerel yöneticilerin yerine formalı subayları getirdi. Kaddafi’nin dönemindeki istihbarat mekanizması yeniden görev başında. Temizlik ve tutuklamalardan ve hatta bazı kişilerin yok olmasından sonra kritik sesler yükselmiyor ve birçok kişi birbirilerine fısıldayarak bu sürecin iyi olmayan eski zamanlara dönüş olduğunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
