CHP’den AB’nin 7 yıllık bütçesinde Türkiye’nin yer almamasına tepki

AB’nin 2021-2027 yıllarını kapsayan bütçesinde Türkiye’nin yer almamasına CHP’den tepki geldi. TBMM AB Uyum Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, kararın AB’nin Türkiye’ye karşı gösterdiği en net tavırlardan biri olduğunu vurgulayarak, “AB’nin Türkiye ile ‘köprüleri atmak’ anlamına gelen bu kararını tasvip etmiyoruz. Diyalog çağrımızı yineliyoruz” dedi.

TBMM Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Selina Doğan, Onursal Adıgüzel, Nurettin Demir, Niyazi Nefi Kara, Sibel Özdemir ve Özkan Yalım ortak açıklama ile birliğin 7 yıllık bütçesini değerlendirdi. 

'TÜRKİYE’YE KARŞI GÖSTERİLEN EN NET TAVIR, TASVİP ETMİYORUZ'

AB'nin, 2021-2027 yıllarını içeren 7 yıllık bütçesinde Türkiye yer almadığını vurgulayan CHP’li milletvekilleri, “Bu karar, AB'nin Türkiye’ye karşı gösterdiği en net tavırlardan biri olmuştur. AB, Türkiye’nin üyeliğini istemediğini bu kararla ifade etmiştir. AB’nin Türkiye ile ‘köprüleri atmak’ anlamına gelen bu kararını tasvip etmiyoruz. Diyalog çağrımızı yineliyoruz” açıklamasında bulundu. 

'GELİNEN ÜZÜCÜ AMA ŞAŞIRTICI DEĞİL'

TBMM AB Uyum Komisyonu'nun CHP'li üyeleri yaptıkları ortak açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Parti olarak hem AB’ye hem hükümete yaptığımız çağrıların karşılık bulmaması ülkemiz açısından istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır. Türkiye’nin onlarca yıllık AB birikimi heba olmaktadır. Gelinen nokta üzücü olmakla birlikte bizim açımızdan şaşırtıcı değil. Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’deki anayasa değişikliğinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde Türkiye ile üyelik müzakerelerin askıya alınması yönündeki kararına karşın Türkiye’nin AB değerlerine ters bir düzenlemede ısrar etmesi kaçınılmaz olarak bu sonucu doğurmuştur. 

'TÜRKİYE BİR AN ÖNCE DEMOKRATİKLEŞME YOLUNDA ADIMLAR ATMALI'

AB’nin bu kararın ardından Türkiye, başta yargı bağımsızlığı ve demokratik kurumların güçlendirilmesi için düzenlemeler yapmak zorundadır. Mevcut durum sürdürülebilir değildir. Türkiye bir an önce demokratikleşme yolunda adımlar atmalı ve yeniden AB değerlerine dönüş sağlamalıdır. “