Şenol'un açıklamaları şu şekilde:
“Küçük bir el, küçük bir grup tarafından yönetiliyor süreç. Halkın kendisini işin içine katmanız lazım katabilmeniz için de onlara destek sunmak gerekir. Ben toplu taşıma ile önlem sistemine katılmıyorum, yanlış bir öngörü olduğunu düşünüyorum. Bu işin kolaycılığı olduğunu düşünüyorum. Aslında işyeri ve ev içleri bulaş yerleri ve okullar da buluşma yerleri oldu. Doğruca adını koyamadığınız zaman, yönetemezsiniz. Doğruca adını koyabilmek için de bilimin geldiği noktada artık eve yolladığınız ekiplerle değil de oralarda moleküler yöntemlerle çalışmalar yaparak salgının ana kaynağına inmeniz gerekir. Türkiye’de toplu taşımanın çok daha önüne geçiyor okul, ev içi ve işyerleri.
'En çok keşfedebildiğimiz şey bulaşma yolları'
Virüsle ilgili en çok keşfedebildiğimiz şey bulaşma yolları. Uçak dahil toplu taşıma araçlarında maske kullanımına dikkat edilirse bulaşma çok fazla değil çünkü kısa süreden bahsediyoruz. Kalabalıkların kontrolsüzleştiği ve uzun vakit geçirdiği kapalı spor müsabakaları, seyirli spor müsabakaları, avmler ama asıl ev içi. Evin içerisinde saatler geçiriliyor. Evlerde insanların birbirleriyle maskeli oturduğunu düşünmüyoruz herhalde? Toplu taşımanın olduğunu düşünmüyorum çünkü onun önüne çıkabilecek İstanbul’da sayısız faktör var. İstanbul’da insanlar çok kontrolsüz bir aradalar ve uzun zaman geçiriyorlar.
'Bunun adı evde bakım'
Bunun adı filyasyon değil evde bakım. Hasta ve temas takibi bunun adı. Evde hasta ve bakımı takibi konusunda sorun var. Bu hastalıkta yüzde 80 kadar insan hafifgeçiriyor. Hafif geçirenlere hiçbir şey vermenize gerek yok ki bütün dünya da böyle yapıyor. Evde izliyorsanız tekrar görme yolunu izleyerek, kan testi isteyerek, risk stratejisini belirleyip ilaçlara başlayabilirsiniz. Eper evde takip edilemeyecekse ilaç verilecek kadar ciddi olduğunu düşünüyorsanız sağlık kuruluşuna almanız gerekir. Kime, neden, nasıl veriliyor bu ilaçlar?
'Bilim kamunun önüne ilk defa çırılçıplak çıktı'
Bir konuda yanlışa düşüyoruz ve ben kamuyu hiç suçlamıyorum. Kamu, ilk defa bilimi önünde masaya yattığını görüyor. Bilim kamunun önüne ilk defa çırılçıplak çıktı. Çok hızlı gelişme oluyor ve bilimden de çok keskin ve kuvvetli bir cevap bekleniyor. Bilim, bu hızı yapamayacak. Bilim rekor yapmaya çalışıyor ama bu hızı yapamayacak. Bilim, mutlak ve mükemmel cevabı tez zamanda vermez ama mutlaka sonunda bir cevap verir. Aşı pandemiyi bitirmeyecek. Aşı bizim hayatımıza girse bile girmesini ben 2021 Mayıs-Haziran gibi olacağını düşünüyorum. O da en iyi senaryo. Pandemiyi bitirecek aşılama 2-3 yıl sürecek. Biz bu kışı bildiğimiz basit önlemlerle ve koordine önlemlerle, etkin önlemlerle ve içinde bulunduğumuz ülkenin devlet ve yönetimi tarafından maden ve manen desteklenerek geçirmek zorundayız.”