IŞİD'in Suriye'deki ani etkinliğinin gerçek sebepleri neler?

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke bölgesinde IŞİD'in etkinliğinde ani artış gözlemleniyor. Bazı uzmanlar, bu etkinliğin arkasında, bölgedeki varlığını haklı çıkarmak isteyen ABD’nin durduğu görüşündeyken bazıları da bu etkinlikte, ulusal uzlaşı sürecini bozma girişimini görüyor.

IŞİD militanlarının etkinliğindeki artışı, bölgedeki karmaşık durumla ilişkilendiren Rus siyaset bilimcisi, Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi üyesi Kirill Semenov, bu karmaşanın, Suriye’deki anahtar aktörler arasındaki koordinasyon eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.

Sputnik’e konuşan Semenov, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“IŞİD teröristlerinin etkinliğindeki ani artışın başlıca nedenlerinden birinin, Suriye’deki duruma etkisi olan anahtar aktörler arasındaki koordinasyon eksikliği olduğunu düşünüyorum. Her şeyden önce de bir tarafta Rusya ve Suriye hükümet güçleri ile diğer tarafta ABD ve Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasında gereken koordinasyonun eksik olması. Bu, IŞİD hücrelerine Suriye ve Irak’ın farklı bölgelerinde hareket etme fırsatını veriyor. Mevcut koşullarda, IŞİD teröristleri, örneğin hükümet güçlerinin kontrolündeki bölgelerden, DSG kontrolündeki bölgelere ve tersi yönde gizlice takviye güçler aktarabiliyor. Irak’tan ve aksine Irak’a güç takviyesi için koridorlar da var. Bu yüzden Moskova-Washington-Şam üçgenindeki ilişkiler ne kadar kötü olursa bu IŞİD için o kadar iyi olur.”

Rus uzmanın görüşüne göre son etkinlik, sahip olduğu yıkıcı potansiyele rağmen Suriye’de devam eden uzlaşı süreciyle doğrudan ilgili değil.

Suriye’de başlayan uzlaşı süreciyle ilgili birçok spekülasyon yapıldığını dile getiren Semenov, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazılarına göre DSG, bazılarına göre de Esad güçleri buna ilgi duymuyor. Ancak bunun, IŞİD’in etkinliğinin gerçek nedeni olduğunu düşünmüyorum. IŞİD hücreleri çoktandır güç topluyor, imkanlarını genişletiyordu. Özellikle de Humus ve Deyrezzor çöllerinde faaliyetleri arttı. Bu etkinliği bastırmak için Rusya, ABD, Türkiye ve İran arasında koordinasyona ve ortak eylemlere ihtiyaç var. Aksi takdirde IŞİD teröristleri, ülkede oluşan mozaikten yararlanmaya devam edecek. Bazı güçler tarafından kovalanırken, diğer güçlerin kontrolündeki bölgelere kaçmaya devam edecekler. Günümüzde IŞİD grupları, ABD’nin kontrolündeki bir bölgeden İran’ın kontrolündeki bir bölgeye kolayca geçebiliyor, böylelikle takipten kaçabiliyor. İşte Suriye’deki bu karmaşık durum, IŞİD etkinliğinin artmasına yardımcı oluyor.”

Ankara, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG'nin de ‘terör örgütü’ olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu tezini kabul etmiyor. Ankara, YPG/DSG'ye silah verilmesine de sert şekilde karşı çıkıyor.