Türk Akımı’nın deniz kısmı tamamlandı: 'Rus gazının önünü artık kimse kesemez'

Türk Akımı’nın denizden geçen kısmının tamamlanmasına ilişkin yapılan törenle ilgili bir makale kaleme alan Dmitriy Lekuh, projenin Avrupa’ya gaz sevkiyatı için bir alternatif olduğunu, Rus gazının dışarıdan etkenlerle önünün artık kesilemeyeceğini ifade etti.

Sputnik yazarı Dmitriy Lekuh, İstanbul'da dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Türk Akımı'nın denizden geçen kısmının tamamlanmasına yönelik törenin ardından artık Rus gazının önünü kimsenin kesemeyeceği değerlendirmesinde bulundu.

Lekuh'a göre, proje Türkiye'nin Avrasya'daki enerji platformuna dahil olması hem Moskova hem de Ankara için faydalı. Nitekim Ankara böylece Akdeniz'in hemen hemen en önemli enerji merkezi haline gelecek. Hiç kuşkusuz bu durum Putin ve Erdoğan'ın ikili ilişkilerdeki farklılıkları gidermesinin yanı sıra İdlib'de çözümü, S-400 sevkiyatını ve belki de Ukrayna sorunu gibi gündemdeki konuları da ele almasını oldukça kolaylaştıracak.

‘UKRAYNA'NIN ROLÜ AZALACAK'

Diğer yandan Türk Akımı'nın inşası, Ukrayna'nın çıkarlarına doğrudan zarar veriyor. Projenin tamamlanmasıyla Avrupa'daki enerji haritasında önemli değişiklikler meydana gelecek. Türk Akımı, Avrupa'da enerji için bir alternatif olacak ve enerji güvenliği sağlanacak. Almanya'nın da Kuzey Akımı-2'nin inşası için acele ettiği bir ortamda daha önce birçok kez Rus gazının AB'ye sevkiyatında tekel gibi davranan Ukrayna'nın rolü azalacak. Türk Akımı, sadece Rusya'daki değil Avrupa'daki müşteriler için, dışarıdan bir müdahalenin yapılmasının önüne geçecek.

‘SEÇİLEN GÜZERGÂH GELİŞİGÜZEL DEĞİL'

Yazara göre, Güney Akımı projesiyle ilgili yaşananların tekrarlanmasını istenmeyen Rusya ve Türkiye'nin projenin devamı için ‘AB ile koordinasyon ihtiyacına' değinerek seçtiği güzergâhlar gelişigüzel değil:

"Projede Atina'nın değişken politikası nedeniyle Moskova artık ‘Yunan güzergâhını' değil, Türkiye'den Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan ve Avusturya'ya uzanacak, aynı zamanda Kuzey ile Türk akımlarının en mantıklı şekilde birleşebileceği ‘Balkan güzergâhını' daha çok tercih ediyor. Ancak ‘Yunan güzergâhı' da elbette tamamen elden bırakılmış değil. En nihayetinde burada önemli olan Rus satıcıların değil, Avrupalı alıcıların ilgisinin olması."

Yazar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Türkiye'yi paradoksal biçimde Avrupa için daha gerekli hale getirmesi bakımından kutlanması gerektiğini kaydetti.