Uzmanlar, yeni tip koronavirüsün 'ABD kökenli' olduğu iddiasını değerlendirdi

Uzmanlar, yeni tip koronavirüsün doğal bir kökene sahip olduğunu, insan müdahalesi olduğuna dair hiçbir iz taşımadığını ve böyle bir virüsün yaratılıp belli bir insan grubuna bulaştırılmasının teknik olarak mümkün olmadığını söyledi.

Daha önce basın ve sosyal medyada, ABD tarafından geliştirilen yapay koronavirüsün Çin’e ulaştırıldığı ve daha sonra kontrolden çıkarak salgına dönüştüğü iddiaları gündeme gelmişti.

Sputnik’e konuşan Sistem Biyolojisi Okulu’ndan (ABD) Biyolojik Bilimler uzmanı Prof. Ança Baranova koronavirüsün doğal bir virüs olduğunu söyledi:

"Bu virüsün dizisi (genetik kod dizisi) iyi biliniyor. Normal bir doğal virüstür, mutasyona eğilimlidir ve bu normal bir durumdur. Bu virüsün genetik kod dizisi, ilk vakaların inceleme sonuçlarının ardından Aralık ayında yayınlandı. Aralık ayında sahip olduğu yapıyla şimdi sahip olduğu yapıyı biliyoruz. Aralık ayındaki diziler bile bu virüsün yapay olarak yaratıldığı izleri taşımıyor. Genelde bunu gözlemlemek mümkün. Bilim insanı eğer RNA veya DNA'yı keserse, kesildiği yerlerde, moleküler makas izi kalır. Henüz doğa gibi çalışmayı öğrenemedik."

Virüsün serbest bırakılmadan önce test edilmesi gerektiğini belirten Baranova, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Koronavirüs farelerde test edilemez, farelere bulaşmıyor. Maymunlarda test edilmesi ise insane test edilmesinden daha zordur. Birilerinin bir yerlerde insanlara yönelik bir mini salgın düzenlediğini ve bunun hakkında hiçbir şey bilmeyeceğimizin sanılması düşünülemez."

Academia Europaea üyesi, Biyolojik Bilimler doktoru Mihail Gelfand, Sputnik’e yaptığı değerlenirmede, virüsün sekansının diğer koronavirüslerin sekanslarına benzediğini kaydettii:

"Teorik olarak, bilinen dizileri hibrit-tehlikeli bir şey elde etme umuduyla birleştirmek mümkündür, ancak bu tür manipülasyonlardan izler kalır. Ancak bu virüste hiçbiri yoktur. Hiç kimse belirli bir reseptöre özgü hale getirmek için virüs dizisini değiştiremez."

Gelfand, yeni koronavirüsün birkaç yüz varyantının bilindiğini ve gelişiminin benzer virüsler gibi olduğunu belirtti.

Sağlık Hizmetleri Yedek Subayı Yarbay Aleksey Vodovozov da meslektaşlarının görüşlerini destekleyen değerlendirmede bulundu:

"Biyoinformatikte bir yön var ve filogenetik ağacı izlemek, yani bu virüsün soyağacını ters yönde yeniden inşa etmek mümkün. Bugün nasıl değiştiğini görebilir, sonra aile bağları kurabilir ve ortak ataları bulabiliriz. Bu, Justinian veba patojenleri için bile mümkündür (541-542 yılları). Moleküler genetik ve paleogenetik olasılıklar çok büyüktür. Eğer koronavirüs yapay bir organizma olsaydı, onun tarihini takip edemezdik, onun bir tarihi olmazdı, ancak koronavirüsün var."