Avusturya Başbakanı Kern: Türkiye'nin AB üyeliği imkansız

Avusturya Başbakanı Christian Kern, AB ile Türkiye arasında yürütülen Gümrük Birliği Anlaşması’nın genişletilmesi konusunda açıklamada bulunarak, "AB üyeliği imkansız. Gümrük Birliği’nin genişletilmesi ise, Türkiye’nin sert hukuk devleti koşullarını yerine getirmesi halinde mümkündür" ifadelerini kullandı.

Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine konuşan Christian Kern, gümrük birliğinin genişletilmesinin Türkiye'nin hukuk devleti şartlarını yerine getirmesine bağlı olduğunu söyledi.

Türkiye'nin AB üyeliğini imkansız gördüğünü kaydeden Kern, "AB üyeliği imkansız. Gümrük Birliği'nin genişletilmesi ise, Türkiye'nin sert hukuk devleti koşullarını yerine getirmesi halinde mümkündür" ifadelerini kullandı.

Kern, "Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına yönelik göstermelik davalar, ya da muhalefet Milletvekili Enis Berberoğlu'nun görevini yaptığı için uzun hapis cezalarına çarptırıldığı sürece, gümrük birliğinin genişletilmesi konusunun dayanaksız kalacağını" söyledi.

Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlaşma konusunda adım atması gerektiğine işaret eden Kern, gümrük birliğinin genişletilmesinin ancak böyle bir adımdan sonra Türkiye ile AB arasındaki yeni ilişkinin bir unsuru olabileceğini dile getirdi.

'AB TÜRKİYE'YE DEĞİL TÜRKİYE AB'YE BAĞIMLI'

AB'nin ekonomik yönden Türkiye'ye bağımlı olmadığını, aksine Türkiye'nin bağımlı olduğunu savunan Christian Kern, "Türkiye, Avrupa ve Batı'ya büyük ölçüde bağlıdır. Aynı şekilde sığınmacılar konusunda da, bazılarının bize söylediğinin aksine, Türkiye'ye daha az bağımlıyız" diye konuştu.

Türkiye'ye yapılan doğrudan yatırımların çoğunun Batı'dan yapıldığına vurgu yapan Kern, "Bu bilgiler ışığında Batı'nın geri çekilmesi durumunda, Türkiye'deki gelişmelerin nasıl olabileceğini görebiliriz" ifadelerini kullandı.

Uzun süredir Türkiye'ye karşı daha sert bir politika izlenmesini savunan Hollanda, Belçika ve Avusturya'nın yanı sıra, bugüne kadar ihtiyatlı davranan Almanya'nın da politika değişikliğine gittiğine dikkat çeken gazete, AB çevrelerinde gümrük birliğinin genişletilmesi söz konusu olacaksa, bunun AB anlaşmalarındaki hukuk devleti ve insan hakları hükümlerinin daha sıkı kurallara bağlanmasıyla mümkün olacağı görüşünün ağırlık kazandığını yazdı.

AB verilerine göre, 1995 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması sayesinde Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacmi dört katına çıkmış durumda. Türkiye dış ticaretinin yüzde 40'ını AB ülkelerine yapıyor ve Türkiye'ye yapılan doğrudan yatırımların üçte biri AB şirketleri tarafından gerçekleştiriliyor. Yabancı yatırımların yüzde onunu gerçekleştiren Alman şirketleri ise Türkiye'ye 12 milyar euro yatırım yapıyor.

Münih merkezli Ifo Enstitüsü'nün hesaplamalarına göre, gümrük birliğinin genişletilmesi Türkiye'nin ekonomik gücünü 1.8 oranında yükseltecek. Tarım ürünlerinin AB'ye ihracatı yüzde 95, hizmet sektörü ise yüzde 430 oranında artacak. Bu da Türkiye'de kişi başına düşen milli geliri yıllık 171 dolar artıracak.