Başbakan Yıldırım ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i çarşamba ya da perşembe günü telefonla arayacağını da açıkladı.
Ankara’nın Moskova ile ilişkilerini normalleşmeye yönelik bu adımlarının bugün atılmasını mümkün kılan esas sebepler neler oldu? Uluslararası konjonktür mü, bölge sorunları mı, yoksa ülke içinde meydana gelen son siyasi gelişmeler mi?
Konuyla ilgili Sputnik Radyosu’na konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı, eski milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin şunları söyledi.
Bu son gelişmelerden fevkalade memnunum. Bunları son derece olumlu adımlar olarak kabul ediyorum. Türk ve Rus devletleri, bulundukları bölgede, yani Avrasya bölgesinde iki büyük devlettir ve bunlar birbirine hem muhtaçtırlar hem de birbiriyle iyi geçindikleri takdirde her ikisi de son derece faydalanırlar, yararlanırlar, ikisi için de güzel olur. Dolayısıyla bu düşünceler altında ben bu adımların gayet olumlu olduğuna inanıyorum.
Şimdi sebeplere gelince, bence bunu birkaç kategori içinde alabiliriz. Birincisi, gerek Türkiye, gerek Rusya bu sıkıntı olduğundan beri bence ikisi de zarar gördü. Yani bunlar birbiriyle birlikte çok güzel uzun yıllar çalıştılar. Türkiye ve Rusya, sanayiden turizme kadar şunda bunda birçok işbirliği olan iki devlet, bölgede önemli noktalarda olan ve birbirini tamamlayan iki devlet. Bu yüzden aralarında böyle bir gerginliğin olması her ikisini de rahatsız etti. Dolayısıyla, birincisi bunun giderilmesi çok güzel bir şey.
Bu neden oldu derseniz, galiba en mühimi, Türk Hükümetindeki bir politika değişikliğidir, diyebilirim. Yani, yeni bir metot kullanılıyor. Nitekim, sayın Binali Yıldırım dedi ki, ilk hedefimiz dostlarımızın sayısını arttırmak, gerginliklerin sayısını azaltmaktır. Ve zannediyorum Rusya ile yapılmaya başlamış olan bu normalleşme süreci, o doğrultuda yapılan bir şey.
İkincisi, Avrupa’daki büyük değişiklik, yani Avrupa Birliği’nin geçirdiği sarsıntı. İngiltere’nin ondan çıkması mutlak surette yeni dengelerin kurulmasını gerektiriyor. İşte bu yeni dengeler kurulurken de gerek Rusya, gerek Türkiye bundan hem yararlanmalı hem de değişen şartlara ayak uydurmalıdır, derim. Dolayısıyla Türkiye’nin Rusya’ya yönelik bu olumlu adımlarının ilk önce siyasi sebepleri var. Ondan sonra ekonomik sebepleri var.
Üçüncüsü de, ve ben bunları çok da önemsiyorum, Türkiye ve Rusya arasında çok güzel bir kültür havzası ortaya çıkmıştı. Onun yeniden ihdas edilmesi yararlı olur diye düşünmekteyim.
