Resmi görüşmelerde bulunmak üzere önceki gün Tahran'a giden Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop, İranlı yetkililerle görüşmelerin ardından, Avustralya ile İran'ın aslında geçen yılın sonunda İran kökenli Man Haron Monis adlı kişinin Sydney'de bir kafe çalışanlarını rehin almasından sonra istihbarat paylaşımına başladığını söyledi.
İran'da Avustralya basınına konuşan Bishop, İran ile varılan anlaşmanın her iki ülkenin IŞİD ile mücadelesine yardımcı olacağını belirtti. Bishop, "Bence İran'da bizim isteyeceğimiz bilgiler var. Onlar da bu bilgileri bizimle paylaşmakta istekliler" dedi.
'IŞİD SAFLARINDA 100 AVUSTRALYALI BULUNUYOR'
IŞİD saflarında savaşmak üzere Irak ve Suriye'de yaklaşık 100 Avustralyalı bulunduğu tahmin ediliyor. Avustralya hükümeti IŞİD'e katılan kişilerin örgütün ülke içindeki sempatizanlarını etkileyerek, Avustralya iç güvenliğini tehdit ettikleri endişesini taşıyor.
Avustralya polisi tarafından Melbourne'da hafta sonu yapılan operasyonlarda IŞİD taraftarı oldukları ve çeşitli hedeflere saldırı planladıkları gerekçesi ile beş kişi tutuklandı.
Irak ve Suriye'de örgüte havadan saldırılar düzenleyen ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine Avustralya savaş uçakları ile destek verirken, bölgeye 330 asker daha gönderme kararı aldı. Yeni gönderilen askerlerle birlikte Avustralya'nın bölgedeki asker sayısı 930'a çıkacak.
Avustralya'nın şu anda Birleşik Arap Emirlikleri'nde konuşlandırılmış 600 askeri personeli, 8 Süper Hornet savaş uçağı, bir erken uyarı uçağı ve bir havada yakıt ikmal uçağı bulunuyor.
İran’ın Arapça El Wefaq gazetesinin genel yayın yönetmeni Masib Na’imi, Sputnik Radyosu’na verdiği demeçte Washington’un İrak’taki IŞİD militanlarına sürdürdüğü destek ve İran ile Avustralya arasında IŞİD’e karşı mücadelede istihbarat paylaşımı konusunda varılan anlaşmayı değerlendirdi: ‘IŞİD’in kuruluşu ve hızlı ilerleyişinin arkasında Batı’nın desteğinin bulunduğu ortadadır, herkesçe malümdur. IŞİD’çiler eylemlerini kendilerine silah ve mühimmat sağlayan, para yardımında bulunan ABD ve müttefiklerinin desteğiyle sürdürüyor. Washington’un cihatçılara verdiği destek konusunda o kadar ileri gitti ki Suriye ve Irak topraklarına sürekli olarak yapılan hava saldırıları artık hiç bir sonuç getirmiyor, sadece çok sayıda sivillerin ölümüne neden oluyor. Kendi elleriyle şişeden IŞİD denen bu cin çıkaran ABD bile şu an ne yapacağını şaşırdı, bu tehditle nasıl baş edebileceğini bilmiyor. Bu arada Amerikalılar militanların Irak’ın kuzeyine ilerleyişini engelleyip Musul’u kurtarabilirdi, IŞİD’in Musul ile ilgili planlarından haberleri vardı. Ama bunu yapmamış, engel olmamışlardı. Şimdi ise bu politikanın sonuçlarıyla baş başa kaldılar.
ABD’nin izlediği bu politika Irak’ın IŞİD tarafından ele geçirilen topraklarına komşu olan İran’ı Irak Kürdistan bölgesindeki Şii milislere danışmanlık desteğinde bulunmaya itti. Çünkü İran sınırı da tehdit altına girmiş durumdadır. Bu arada İran istihbaratı Irak’lı Şii milislerle birlikte İran-Irak sınırında provokasyon ve terör eylemlerinin önlenmesine yönelik bir sürü operasyon başarıyla gerçekleştirmiş oldu.
IŞİD birlikleri, Batılı ülkelerden gelen en modern silahlarla donatılmış. Cihatçıların bu savaş kabiliyeti sadece bölge ülkeleri değil, IŞİD saflarında Avrupa’dan gelen yaklaşık altı bin gönüllünün savaştığına büyük tepki gösteren Avustralya’yı da ciddi derecede endişelendiriyor. Bu nedenle İran ve Avustralya’nın IŞİD ile mücadelede ortak çıkarları vardır. Bu konudaki işbirliğinin yakında önemli sonuçlar getireceğinden eminim’.