Cemil Ertem'in Milliyet'te kaleme aldığı yazının ilgili bölümleri şöyle:
"Dünya ekonomisi ve siyaseti büyük bir entegrasyona gidiyor. Ekonomik verimlilik, teknoloji, emek maliyeti, altyapı, çevre, eğitim gibi yapısal farklılıkların giderek küresel düzlemde ortadan kaldırılacağı bir kapitalizme doğru gidiyoruz. Çünkü sistemin, bırakın uzun vadeyi, orta vadede bile ayakta kalabilmesi için bu farklılıkların giderilmesi gerekir. Bir önceki dönem (sistem paradigması) tam aksine bu farklıklar üzerine oturuyordu. Gelişmiş ülke-bölge farklılıkları bu paradigmanın sonucu ve gereğiydi. Şimdi bunu geride bırakıyoruz. Gümrük birlikleri, serbest ticaret anlaşmaları, standartların aynılaştırılması, emeğin serbest dolaşımı ve verimlilik farklılıklarını ortadan kaldıracak altyapı yatırımlarının her yerde yapılmaya başlanması aynı anda olmaya başladı.
Bu adımları atan bölge ve ülkeler öne çıkacak ve ellerindeki zenginlikleri kullanabilecekler. Burada, kısa dönemde, iki temel sermaye birikimi alanı öne çıkıyor; enerji ve beşeri sermaye.
Türkiye'den başlayarak Ön Asya, önümüzdeki dönem beşeri sermaye ve nitelikli emeğin dolaşımı anlamında da bölgedeki kalkınmayı belirlemeye adaydır.
Türkiye'nin kendi doğusuyla entegrasyonu, hiç şüphesiz ki ekonomide yeni imkânları, yeni bir sermaye gücünü ve bunun finansal araçlarını, kurumlarını çıkartacaktır.
Bunun bir diğer anlamı ise Türkiye'nin ekonomide artık Batı'dan gelen çağ dışı ezberleri taklit etmekten vazgeçeceğidir."