İngiltere: Avrupa, İran ile nükleer anlaşmanın kazanımlarının korunmasından yana

İran'a resmi temaslarda bulunmak üzere gelen İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, "Avrupa ülkelerinin nükleer anlaşmanın kazanımlarının korunmasından yana olduğunu, ABD'den bağımsız, para transferini sağlayacak mekanizmanın kurulmasını da yakından takip ettiğini" söyledi.

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyinden yayımlanan yazılı açıklamaya göre İngiliz Bakan Hunt, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile görüştü. Görüşmede, bölgesel ve uluslararası konular ile iki ülke ilişkileri ele alındı.

Açıklamaya göre Hunt, görüşmede ABD'nin nükleer anlaşmadan sonra bankacılık ve para transferiyle ilgili çıkardığı sorunlar ve engellerin gündeme alınması ve çözülmesi gerektiğini vurguladı.

'ABD'DEN BAĞIMSIZ PARA TRANSFERİNİ SAĞLAYACAK MEKANİZMALARININ KURULMASINI CİDDİYETLE TAKİP EDİYORUZ'

Nükleer anlaşma ve kurulması beklenen mali mekanizmayla ilgili ise Hunt, şunları ifade etti:

"Avrupa, nükleer anlaşmanın kazanımlarının korunmasından yana. Bu doğrultuda, ABD'den bağımsız, para transferini sağlayacak mekanizmanın kurulmasını ve ticaretin dolarsız yapılmasını ciddiyetle takip ediyor. Avrupa, bu mekanizmanın uygulamaya geçmesi için ortak çabanın içindedir".

İRAN: NÜKLEER ANLAŞMANIN İHLAL EDİLMESİ, AB'NİN KONUMUNUN ABD TARAFINDAN AYAKLAR ALTINA ALINMASI DEMEKTİR

Şemhani ise nükleer müzakereler ve 5+1 ile İran arasındaki anlaşmanın Avrupa'nın ev sahipliğinde ve yoğun çabasıyla gerçekleştiğini hatırlatarak, "Bu anlaşmanın ihlal edilmesi AB'nin haysiyet, itibar ve siyasi konumunun ABD tarafından ayaklar altına alınması demektir" görüşlerini dile getirdi.

İran'ın, nükleer anlaşmada yer alan diğer tarafların ABD'nin uygun olmayan söz ve davranışlarına karşı gösterdiği tepkiyi dikkate alarak, anlaşmadan önceki şartlara dönme ihtimali dahil ulusal çıkarların ve sorumluluğun gerektirdiği kararları aldığını belirten Şemhani, "İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin mevcut seviyesi ve bu zeminde bankacılık işlemlerinde sağlanan kolaylıklar tatmin edici değil" diye konuştu.

İNGİLİZ YÖNETİMİNE ŞEFFAFLIK ÇAĞRISI

Şemhani, İran'ın Ahvaz şehrinde eylül ayında gerçekleştirilen saldırıya da değindi.

İngiliz hükümetinin Ahvaz'daki saldırıyı gerçekleştiren grubu destekleyen medya kanallarına karşı adım atmamasının kabul edilemez olduğunu savunan Şemhani, şunları belirtti:

"İngiliz hükümetinden beklentimiz, terörizmle mücadele ve insan hakları ihlalleriyle ilgili pozisyonunu şeffaf bir şekilde açıklaması ve fiili politikasını ona göre şekillendirmesidir".

İNGİLTERE'YE YEMEN ELEŞTİRİSİ

Şemhani, İngiltere'nin Suudi Arabistan ve Bahreyn'e silah satmasını da eleştirerek, "Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Yemen'deki korkunç cinayetlerine ve bu ülke halkının abluka altında tutulmasına ekonomik çıkarların korunması nedeniyle göz yummak, ABD ve AB ülkelerinin çifte standartçılığının insan canının bu ülke makamlarının bakış açısına göre pazarlık konusu edilebileceğinin bir göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.

'AB, BAĞIMSIZLIĞINI KORUMAK İÇİN ABD'NİN TALEPLERİNİN ÖNÜNÜ KESMELİDİR'

Bazı AB ülkelerinin Donald Trump yönetimiyle hareket etmesinin, İran ile uzun vadeli ilişkileri olumsuz etkilemesi nedeniyle bölgedeki kamuoyu nezdinde "ABD, İsrail ve bölgedeki gerici devletlerin suç ortağı oldukları yönünde bir algı oluşacağını" söyleyen Şemhani, şunları kaydetti:

"Eğer ABD bugün İran'a karşı talepleri dayatıyorsa yarın diğer ülkelerle ilişkilerinize de müdahale edecektir. O yüzden AB nükleer anlaşma için değil kimliğini ve bağımsızlığını korumak için ABD'nin sınırları zorlayan taleplerinin önünü kesmelidir".