Moskova Devlet Dışişleri Üniversitesi (MGIMO) İktisat Teorisi Bölümü öğretim görevlisi, Avrupa-Atlantik Güvenliği uzmanı Doç. Yuliya Kudryaşova, Sputnik’e açıklamasında, 2016’da imzalanan anlaşmanın Türkiye’nin menfaatine olduğunu söylenemeyeceğini, çünkü vaat edilen paranın tamamını ve vize serbestliğini alamadığını belirterek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
“Gerçekten de Türkiye açısından bakıldığında, bu anlaşmanın hayata geçirilmesi çok da basit bir mesele değil. Çünkü öncelikle anlaşmaya göre alması gereken para, AB temsilcilerinin vaat ettiği miktarda verilmiyor. Tahsis edilen miktar da büyük gecikmeler ve çeşitli şartlarla veriliyor. İkincisi, Türkiye bu anlaşmayı imzalarken güttüğü en önemli hedef AB ile vize serbestisiydi. Bu yönde hemen hemen hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Hatta AB, vize serbestisini Türkiye’de çeşitli demokratik dönüşümlerin uygulanmasına bağlıyor. Oysa anlaşma yapıldığında böyle bir şart yoktu. Türkiye’den yalnızca göçmen anlaşmasına katı bir şekilde uyması talep edilmişti”.
Bu yüzden AB ile anlaşmanın Türkiye’de sadece hayal kırıklığı yaratabileceğini dile getiren uzman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halihazırda Türkiye’deki göçmen sayısı artmaya devam ediyor. Göçmenler, zaten zor olan ekonomik durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Çünkü göçmenler yüzünden Türk vatandaşlarının maaşları düşürülüyor. İşsizlik oranındaki ani artış yüzünden Türkiye’nin işgücü piyasası büyük baskı altında”.
Buna rağmen Türkiye’nin bu anlaşmadan vazgeçmediğine işaret eden Kudryaşova, Türkiye’nin halâ AB üyelik sürecinin önünün açılması umudunu taşıdığını belirterek, “Bu anlaşmayla ilgili birçok soru işareti var. 2016 göçmen anlaşması Türkiye’nin çıkarlarını karşılamıyor. Öte yandan Türkiye anlaşmadan vazgeçmek için de acele etmiyor, çünkü küçük de olsa, AB üyeliğiyle ilgili dondurulan müzakerelerin çözümlenmesi şansı var” ifadesini kullandı.