Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetini eleştirdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçen hafta Ankara’yı ziyaret ederek Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs arasındaki sorunu görüştü. Ama sorun çözüme kavuşturulmadı. Borrell, AB ve Türkiye arasındaki ilişkilerde olumsuz eğilimin devam ettiğini söyledi.
Doğu Akdeniz’deki çatışmanın sebebi ne?
Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün (İMEMO RAN) kıdemli araştırma görevlisi Dr. Viktor Nadein-Raevskiy, Sputnik’e açıklamasında, çatışmanın sebebinin Akdeniz’deki kıta sahanlığıyla ilgili olduğunu belirterek, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
“Bilindiği gibi, Türkiye ve Serrac münhasır deniz bölgesi anlaşması imzalandı. Ancak eğer deniz hukukunu, özellikle de 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni temel alırsak Akdeniz’de sınırların bu şekilde çizilmesi gayri meşru bir eylem. Çünkü Türkiye-Libya anlaşmasında Yunan adalarının kıta sahanlığı neredeyse görmezden geliniyor. Diğer yandan Türkiye, Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni tanımadığını açıklıyor. Bu onun egemen hakkı. Ama bu durumda tüm deniz sınırlarının bozulması riski var. Bu da tehlikeli bir adım. Dolayısıyla Ege ve Akdeniz’deki deniz bölgeleriyle ilgili sorun devam ediyor. AB bu yüzden defalarca Türkiye’yi kınadı. Yunanistan ve Kıbrıs, BM kapsamındakiler dahil diplomatik çabalarını sürdürüyor. İsrail de sıkça Türkiye’yi Akdeniz’deki faaliyetinden dolayı eleştiriyor. Bu Türkiye karşıtı eleştiriye Mısır da dahil oldu, çünkü onun kıta sahanlığı yakınlarda bulunuyor”.
“Orada büyük doğalgaz yatakları bulunduğundan Türkiye’nin ilgisi elbette ki anlaşılıyor” diyen uzman, bu ilginin uluslararası toplum tarafından tanınması ve meşruiyet sorununun devam ettiğini belirterek, “Türklerin yayınladığı haritalara bakılırsa, Yunan adalara yaklaşık 3 millik kıta sahanlığı bırakmışlar. Ama böyle olmuyor. Öncelikle deniz hukuku anlaşmasına uygun olarak kıta sahanlığı çok daha geniş. İkincisi, adaların kıta sahanlığı anakaranın kıta sahanlığına eşit. Bu yüzden sorunun bu şekilde tanımlanması uluslararası toplumda şaşkınlık yaratıyor. İşte Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yataklarıyla ilgili çatışmanın sebebi” yorumunda bulundu.