Avtoradio’ya konuşan Dmitriy Peskov, “Bana göre dünyanın en parlak, en etkili devlet görevlisinin sözcüsü olmak, elbette benim hayattaki şansım” dedi.
Kremlin Sözcüsü olarak her gün ‘kitaplardan değil, gerçek hayattan’ yeni bir şey öğrenmek gibi eşsiz bir imkâna sahip olduğunu belirten Peskov, “Bu benim için kendimi yalnızca ülkemiz değil, tüm dünya için önemli olan süreçlerin içinde bulmak adına eşsiz bir fırsat. Tabii, aynı zamanda bununla birlikte büyük bir sorumluluk taşımak…” ifadelerini kullandı.
Peskov, devlet başkanının sözcüsü olmanın kendisi için ne anlama geldiği; bir külfet, bir meslek ya da gereklilik olup olmadığı sorusunu yanıtladı.
Peskov, Putin’in 2008 yılından beri sözcülüğünü yaptığını hatırlatarak, “Devlet başkanlığı idaresinde çalışmaya 2000 yılında Dışişleri Bakanlığı’ndan geldim. Yani 20 yıl olmuş. Boş zaman nedir bilmiyorum, zira Ankara’daki büyükelçiliğimizden döndüm, Dışişleri Bakanlığı’ndan buraya geldim” dedi.
Sovyet döneminde icra ettiği büyükelçilikteki görev yaşamının nitelik bakımından Kremlin’de çalışmaktan daha az özgürlük barındırdığını belirten Peskov, “Bu nedenle yetişkin biri olarak hiçbir zaman öylesi bir özgürlük içinde olmadım. Bu sebepten benim için özgürlük, şu an yaşadığım şey. Bu bir külfet değil, öncelikle devlet görevliliği işi… Hayattaki şansımsa elbette Putin’in sözcüsü olmam” dedi.
