Russia Today’e (RT) konuşan İşmuhametov, 20 Şubat’ta tescil edilen ve Rusya’nın üçüncü aşısı olan CoviVac ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İşmuhametov, CoviVac aşısının tüm dünyada geniş çaplı olarak, uzun süredir kullanılan en geleneksel teknoloji ile üretildiğini belirtti.
“Dünyadaki aşıların neredeyse tamamı inaktif veya canlı patojenler içeriyor” diyen İşmuhametov, kendi aşılarının da inaktif, yani cansız koronavirüs içerdiğini kaydetti.
İşmuhametov’a göre, bu tür aşılar, vücutta doğal bir enfeksiyon sürecini harekete geçiriyor. Bu süreç virüsün bağışıklık sistemine tanıtılmasının ardından, patojenin yayılması ve hastalığa yol açma riski olmadan, vücuda virüsle savaşmasının öğretilmesi şeklinde ilerliyor.
İşmuhametov, “İlk dozdan iki hafta sonra, bağışıklık yanıtını güçlendirmek için ikinci bir enjeksiyon daha yapıyoruz. Bunun sonucunda vücut kendi kendine virüsle tamamıyla mücadele etme becerisini kazanıyor” dedi.
İşmuhametov’a göre, CoviVac mevcut diğer koronavirüs aşıları gibi iki dozla uygulanıyor. Aşının üretiminde koronavirüsün inaktif hale getirilmesi ve merkezde kontrollü biçimde yeniden üretimi için daha uygun olduğu saptanan belirli bir koronavirüs türü kullanıldı. Ancak İşmuhametov, CoviVac aşısının koronavirüsün Güney Afrika varyantı da dahil olmak üzere, tüm varyantlara karşı etkili olabileceğini belirtiyor.
Aşı ayrıca uygulandığı kişilerde bir yan etkiye yol açmadı.