Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Mali’yi örnek gösteren Rus bakan, ek yetkinin verilmesiyle ilgili geçmişten gelen deneyimin henüz “karada elde edilen sonuçların, barış gücünün zorunlu operasyonlarda yol açtığı sayısız ölümleri haklı gösterilebileceği” konusunda ikna edici olmadığını söyledi.
Lavrov, “Güç yetkisi, eğer böyle bir opsiyon korunacaksa, en titiz şekilde somut duruma göre ayarlanmalı” diye konuştu.
BM barış gücünün günümüz uygun reform edilmesiyle ilgili tartışmaları memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Lavrov, BM’nin barış misyonları yönündeki faaliyetinin modern uluslararası gerçekliklere adaptasyonu gerektirdiğini de sözlerine ekledi.
‘BM VE AGİT UKRAYNA’DA İŞBİRLİĞİ YAPABİLİR’
Lavrov, şunu söyledi: “BM ve AGİT arasında işbirliği olasılığı var. Rusya’nın, Ukrayna için krizin çözümü için Minsk anlaşmasının tam ve eksiksiz uygulanması amacıyla Ukrayna’nın güneydoğusundaki AGİT Gözlem Misyonu’nu korumak için buraya BM barış gücünü yerleştirme girişimi böyle bir imkanı öngörüyor. Bilindiği gibi Minsk anlaşması, BM Güvenlik Konseyi’nin 2202 sayılı kararıyla onaylanmıştı. Bu anlaşmalardan kaçmak iyi bir şey değil”.
‘RUSYA TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA AFRİKA ÜLKELERİNE YARDIMCI OLABİLİR’
Militan ve silahın Libya’dan güneydeki Mali, Nijer ve Çad’a akışının Sahra-Sahel bölgesinde sayısız terör tehdidini oluşturduğunu kaydeden Rus bakan, şunu kaydetti: “IŞİD, Boko Haram ve El-Kaide arasında işbirliği kuruldu. Somali’de Eş-Şebab’ın etkinliği azalmıyor”.