Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladığı bir basın toplantısı düzenledi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in 'Türkiye ile Yunanistan'ın teknik görüşmeler gerçekleştirmek üzere anlaştığı' açıklamasına değinen Çavuşoğlu, "Bir kazanın ve bir çatışmanın yaşanmaması için teknik düzeyde Yunanistan'ın da Türkiye'nin de içinde olduğu görüşmelere başlaması konusunda bizim görüşümüzü sordular biz de 'Memnuniyetle' dedik. Biz her zaman görüşmeden yanayız" ifadesini kullandı.
Stoltenberg'in "Bunu açıklayabilir miyiz?" sorusunu da olumlu yanıtladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Aynı soruyu Yunanistan'a da sordular. NATO Genel Sekreteri Yunanistan'a da görüşünü sordu ve Yunanistan olur verdi. Oluru aldıktan sonra NATO Genel Sekreteri açıklama yaptı. Ama maalesef Yunanistan NATO Genel Sekreterini yalanladı. Burada yalan söyleyen NATO Genel Sekreteri değil yalan söyleyen Yunanistan'ın kendisi ve Yunanistan bir kere daha diyalogdan yana olmadığını gösterdi" dedi.
Çavuşoğlu, benzer bir girişimin Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından da yapıldığını belirterek, "Öyle bir teklife de evet dedik. Tarafsız bir yerde buluşabiliriz dedik ama ön koşulsuz bir şekilde buluşuruz. Daha sonra Borrell, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın da görüşeceğini söyledi. Sonra Dendias'ın hayır dediğini öğrendik" diye konuştu.
Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de haksız olduğuna ilişkin Batılı ülkelerden de yorumlar geldiğini aktaran Çavuşoğlu, Yunanistan'a en çok desteğin ise Fransa'dan geldiğini belirtti. Çavuşoğlu, "Yunanistan'ı en çok kışkırtan kim? Fransa. Fransa'nın da başka derdi var. Doğu Akdeniz ile Fransa'nın ne ilgisi var?" ifadelerini kullandı.
'Kimsenin hakkında gözümüz yok'
Bunu yaparken tüm Akdeniz çevresindeki ülkelerle de iş birliği yapabileceklerini başından beri vurguladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Esasen bugüne kadar bu iş birliği olmadığı için biz de kendi faaliyetlerimizi başlattık" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, bu süreçten sonra da Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in iyi niyet girişimleri olduğunu aktardı.
Türkiye ve Yunanistan'ın NATO müttefiği ülkeler olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, NATO'nun iki ülke arasında herhangi bir çatışma ya da kazanın yaşanmaması için girişimde bulunmasının "gayet doğal" olduğuna vurgu yaptı.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın NATO arabuluculuğu konusunda NATO Genel Sekreteri'ni yalanlamasına ilişkin olarak da, "Biz bunu geçmişte yaşadık, o yüzden şaşırmadık." değerlendirmesinde bulundu.
Borrell'in Doğu Akdeniz girişimleri
Borrell'in bu konudaki çabalarının sonra da devam ettiğini, NATO ile AB toplantılarında gelişmeleri net ve dürüst şekilde tüm dışişleri bakanlarına aktardığını kaydeden Çavuşoğlu, "Bugüne kadar Borrell dürüst bir arabulucu oldu." dedi.
Çavuşoğlu, bugüne kadar yaşananlar dolayısıyla uluslararası hukuk ve siyaseten haklı olduklarını bildiklerinin altını çizerek, "Tezlerini savunabileceğini düşünen bir ülke ya da bir dışişleri bakanı, bir lider görüşmeden kaçmaz. Yunanistan kendileriyle görüşmenin bir lütuf olduğunu düşünerek, onlarla görüşebilmek için tüm haklarımızdan vazgeçmemizi bekliyorsa, bu olmayacak." diye konuştu.
'Fransa'ya da tavsiyem bu histerik davranışların kimseye bir faydası yok'
Yunanistan'ın haksız olduğunu AB içindeki ülkelerin de bildiğini, Yunanistan'ı en çok kışkırtan ülkenin Fransa olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Lübnan'a zor zamanlarında destek için yardımlarla gittiğini ancak Fransa'nın Lübnan'ı "arka bahçesi" gibi gördüğünü belirterek, "Macron (Lübnan'a) bir sömürgeci edasıyla gidiyor. Bir taraftan oradaki cumhurbaşkanı dahil herkesi aşağılıyor. Yönetimi ve insanları aşağılıyor, tepeden bakıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Fransa'ya tavsiyelerde de bulunan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fransa'ya da tavsiyem bu histerik davranışların kimseye bir faydası yok. Fransa'yı gülünç duruma düşürüyor. Biz NATO üyesi iki ülkeyiz. Bugüne kadar Suriye konusunda fikirdaş ülkeydik. Bu en son Barış Pınarı Harekatı'na kadar. Bu tür davranışları bırakıp gelip bizimle nasıl iş birliği yapabiliriz diye konuşması gerekiyor."
'Fransa gittiği her yeri sömürmüş, bitirmiş, tüketmiş'
Çavuşoğlu, "kazan-kazan" anlayışıyla yurt dışı ziyaretleri yaptıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"En son Haiti ziyaretimde de gördüm ki, Fransa gittiği her yeri sömürmüş, bitirmiş, tüketmiş. En az gelişmiş ülkelere baktığımız zaman bunların büyük bir çoğunluğu Fransa'nın eski sömürgesi olan ülkeler. Ama biz oraları şimdi ihya etmek için gidiyoruz. Fransa bundan da rahatsız. Firmalarımızın buralara gitmesinden de rahatsız. Ama onlar rahatsız olacak mı olmayacak mı diye bakmıyoruz. Biz bu ülkelerde, Afrika'da, Latin Amerika'da, dünyanın her yerinde ve coğrafyamızda kazan-kazan anlayışıyla ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz."