7 Ocak’ta Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Vehbi Kürşat Akalın ve Şahin Söğüt de katıldı. Salonda, tutuksuz sanıklar ve tutuklu sanıkların avukatları hazır bulunurken, diğer tutuklu sanıklarla bulundukları cezaevinden video konferans yöntemiyle bağlantı kuruldu.
Geçtiğimiz duruşmada, esasa ilişkin savunması sorulan tutuklu sanık Vehbi Kürşad Akalın, avukatının mazeret dilekçesi verdiğini, savunmasını avukatının hazır olduğu celsede yapmak istediğini belirtmişti. Akalın ve avukatı bu duruşmada da hazırlıksız olduklarını bildirerek savunma yapmadı. Akalın’ın avukatı, gözaltına alındığını ve dijital materyallerine el konulduğunu bu yüzden savunma yapmaya hazır olmadıklarını öne sürdü.
Katil Altıntaş'ın ‘FETÖ içindeki öğretmeni’ olduğu iddia edilen sanık Şahin Söğüt ise cezaevinde ağır şartlar altında tutulduğunu da iddia etti.
Daha önce esasa ilişkin savunmasını yapan sanık Ramazan Yücel ise uzun süredir tutuklu olduğunu söyleyerek tahliye talebinde bulundu. 53 aydır tutuklu olduğunu ifade eden Yücel, suikasttan 4 ay önce de tutuklu olduğunu dolayısıyla bu suçlamalarla bir bağı olmadığını öne sürdü.
Suikastın gerçekleştirildiği gün Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sergiyi düzenleyen isimlerden biri olan tutuksuz sanık Mustafa Timur Özkan ise bu sergiyi hiçbir yönlendirme olmadan düzenlediğine dair bir savunma yaptı.
Diğer sanıklar ve avukatların beyanlarının alınmasından sonra mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi. Heyet, davayı 29 Ocak 2021 tarihine ertelediğini açıkladı. Hakim, sanık Vehbi Kürşad Akalın ve avukatının savunmalarını yapması durumunda kararın açıklanacağını bildirdi.
Bugüne kadar neler yaşandı?
Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016'da katıldığı sergide o sırada mesaide olmayan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Saldırganın İzmir Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu'ndan mezun olduğu ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesinde görevli polis memuru olduğu tespit edilmişti.
Olayın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, aralarında Fetullah Gülen'in de bulunduğu 28 şüphelinin yer aldığı iddianame hazırlandı.
Gülen'in bir numaralı sanık olduğu iddianamede, Abdulsamet Kekeç, Ahmet Kılınçarslan, Ayşe Söğüt, Bilal Dereli, Burak Yusmak, Cemal Karaata, Cengiz Özkan, Doğukan Söylemez, Emrullah Uslu, Hamza Sevinç, Hasan Tunç, Hayreddin Aydınbaş, Hüseyin Kötüce, Kaan Bülbül, Kadir Şamlı, Murat Tokay, Mustafa Timur Özkan, Oğuzhan Öztürk, Ramazan Yücel, Salih Yılmaz, Sefa Kurnaz, Sercan Başar, Şahin Söğüt, Şerif Ali Tekalan, Temel Alsancak, Ufuk Gül ve Vehbi Kürşad Akalın da sanık olarak gösterildi.
İddianamede Fetullah Gülen ile birlikte 16 sanığın, suikastla doğrudan bağlantıları ortaya konarak, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "terör amacıyla tasarlayarak öldürme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanında "terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye azmettirme" ve "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
İddianamede suikastın arkasında, 15 Temmuz darbe girişiminin faili ve aynı zamanda bir casusluk ve istihbarat örgütü olan FETÖ'nün bulunduğu, suikastın, "Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu kaydedilmişti.
Davada, Fetullah Gülen ile Şerif Ali Tekalan ve Emrullah Uslu'nun da aralarında yer aldığı sanıklar firari durumda bulunuyor.
